DOLAR 41,0966 0,76%
EURO 47,6084 0,81%
ALTIN 4.456,09-0,49
BITCOIN %
Diyarbakır
35°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Ortadoğu’da Kanlı Denklem ve Çözüm Önerisi

ABONE OL
20 Temmuz 2025 21:18
0

BEĞENDİM

ABONE OL

20 Temmuz 2025 21:18


Kaynak: MEHMET SABRİ İPEK

Ortadoğu coğrafyası Birinci Dünya Savaşı sonrası galip gelen devletlerin kendi aralarında bölüşme planlarına göre şekillendirildi. Ancak bu şekillendirme yapay sınırlara dayalı yapıldığı için yüzyılı aşkın bir süredir Ortadoğu coğrafyasına kan ve gözyaşı eksik olmuyor. Özelliklede İkinci Dünya Savaşı sonrasında Yahudilerin İsrail devletini dünya siyaset arenasında yer aldırması yaşanan sorunların soluk kesmeden devam etmesinde büyük olanaklar sağladı. Öte yandan Arap milletinin kendi içerisinde farklı dini gruplara bölünmesi yaşanan acı yüzyılının giderek derinleşen bir sorun hale gelmesine zemin hazırladı. Dürzi, Bedevi, Şii, Suni ve diğer birçok etnik, dini ve kültürel farklılığın bir birilerine uyum sağlayamaması ise yaşanan sorunların büyük bir çıkmaza girmesine zemin hazırladığı inkar edilemez bir gerçektir. Ayrıca Kürt kimliğinin Soğuk Savaş sonrası daha fazla belirgin hale geldiği bu coğrafyada 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanması ise sorunların giderek karmaşık ve çözülemez hale gelmesinde büyük rol almaştır. Arap Baharı sonrasında rejimler değişmiş, farklı güçler ve vekil öğütleri Ortadoğu coğrafyasında görünür olmaya başlamıştır. Özelliklede İran’ın yayılmacı Şii politikası yaşanan sorunların giderek daha fazla büyümesine zemin hazırlamıştır. Geçen süre içerisinde İsrail’in dini ve politik hedefleri de Ortadoğu coğrafyasında kendine yer edinince İran’ın gücü ve etkisi büyük oranda kırıldı. Şii örgütlerin büyük kısmı büyük bir yara alırken, İran’ın devlet yapısına İsrail ve ABD tarafından yapılan saldırılar sarsıcı oldu. Böylelikle İran Ortadoğu coğrafyasında etkisini çok büyük ölçüde kaybetmek zorunda kaldı. Diğer yandan Rusya’nın Ukrayna ile olan savaşı Rusların Ortadoğu coğrafyasındaki mevcut düzenin sürdürülmesine yönelik politikaları terk edilmesine imkan tanıdı. Bu tablodan yararlanmak isteyen İsrail ise 7 Ekim günü yapılan Hamas saldırısını bahane ederek harekete geçti. İran’ın etkisi altında bulunan Şii örgütler ile Suni örgütlere saldırılar düzenleyen İsrail kendine büyük bir hareket alanı Ortadoğu’da açtı.

Görüldüğü üzere gelinen nokta sancılı, kan ve gözyaşı ile yoğrulan bir tablodan ibarettir. Bu tablonun ortadan kaldırılması ve Ortadoğu coğrafyasına barışın, huzurun ve kardeşliğin gelmesi ise Ortadoğu coğrafyasında emelleri bulunan güçlerin çıkarılması ve dini politik emelleri olan İsrail’in durdurulması ile mümkün olacaktır. Ayrıca tarihsel çizgide ilerleyip doğal sınırlar ile örülü bir müttefiklik yapısının kurulması kaçınılmaz görülmektedir. Şuan mevcut kanlı denklemin ortadan kaldırılması için ise başlıca yapılacaklar şu şekilde gerçekleşmelidir:

Bir: Ortadoğu coğrafyasındaki halkların tarihsel, kültürel ve uzlaşı noktasında bilinçlenmesi ile gerekmektedir. İki: Diyalog kanalları kurulup, sorunların çözümü için politik girişimlerde bulunulmalıdır. Üç: İran ve İsrail’in kendi dini politik hedefleri uluslararası bir mekanizma ile durdurulmalıdır. Dört: Bölge halklarını ortak bir paydada buluşturacak denklem yine Ortadoğu coğrafyasında bulunan devletler ve haklar tarafından tesis edilmelidir. Beş: Bu coğrafyanın kendi kimliksel, kültürel, dini ve etnik yapısının dışında bulunan emperyalist güçlere kurulacak barış denkleminde yer verilmemelidir.

Mehmet Sabri İPEK

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP