Çözülemeyen bir cinayet!

0

21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül Pazar sabahı Eğertutmaz Deresi kenarında bir çuvalın içinde suya gömülmüş bir şekilde cesedi bulunan Narin Güran…
8 yaşında bir fidan günlerce umutlu bekleyişle aranan güleryüzlü Narin…
19 gün boyunca dağ, taş, dere, tepe demeden aranan ve arama çalışmalarına katılan katiller burnumuzun dibindeymiş meğer!
Narin Güran’ın cesedi bulunmadan önce amca Salim Güran’ın aracında bulunan DNA örnekleri, petrolede gördüm battaniyeye sarılı, terlik, Anne’nin yalandan ağıtları, amcalar, abiler, köylüler Amca-Anne ilişkisi, Abi Enes, uyuşturucu, köpek daha neler neler… Sürekli değişen ifadeler… Peki katil kim?
Jandarma, Emniyet, İsthbarat, Basın dahil herkesle alay etti Tavşantepe…
Ceset üzerinde yapılan otopside Narin kızımız boğularak öldürülmüş kahrolduk… ama neden?
Günlerce televizyonlarda 24 saat canlı yayın, sorgular, bilirkişiler, emekli olmuş emniyet mensupları, Basın ve herkesi yanıltan ve 3 defa ifade değiştiren Nevzat Bahtiyar… Ne kadar doğru söylüyor gelde inan buna…
Ancak bu kadar kolluk kuvveti olayın içerisindeyken işlenen bu cani cinayeti çözemeyen bizler ne kadar işimizin ehliyiz?
Narin Güran’ın kayıp ihbarı yapıldığı 21 Ağustos gecesi neden tüm köy aranmadı ve telefonlarına el konulmadı diye sormak gelir insanın içinden…
Sorarım herkese sizce Tavşantepe Köyü’nde yaşayan Güran Ailesi bu kadar zeki mi? Delilleri yok etmek konusunda yoksa birileri bunlara akıl mı verdi?
Bütün aile ağız birliği yapmış; hepimiz biliyoruz ama neden konuşturamıyorsun derler adama sonra!
Narin Güran cinayeti tam anlamıyla aydınlatılmadan birçok komplo teorilerine tanık olacağız.
Üç defa ifade değiştiren Nevzat Bahtiyar ne kadar doğru söylüyor hiç düşündük mü?
Son Söz: Karanlıkta Kalan Gerçekler
Narin Güran’ın öldürülmesi, sadece bir aileyi değil, tüm toplumu sarsan bir trajedi oldu. 8 yaşındaki bir çocuğun hayatı elinden alındı, umutlar suya düştü. Ancak adaletin gecikmesi, bu acıyı daha da derinleştiriyor. Cinayetle ilgili aydınlatılması gereken birçok detay hala karanlıkta. Ve maalesef, Narin Güran’ın adı bir süre daha cevapsız soruların gölgesinde kalacak gibi görünüyor.
Bu tür olaylar, toplum olarak adaletin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Narin için adalet, sadece onun ailesi için değil, hepimiz için bir vicdan borcudur.