İnsanların olduğu gibi bütün canlıların yaşama hakkı kutsaldır. Her canlı biyolojik sistemde bir nedenden ötürü yaratılmıştır ve bu sav bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Zira tavuklar insanoğlunun protein ihtiyacını karşılarken, zararlı haşereler ise tavukların ihtiyacını karşılamaktadır.
Bunun haricinde bütün canlılar insanoğluna zarar vermediği takdirde onun yaşamının ayrılmaz bir parçasıdır. Örneğin sokak kedileri olmadığı düşünüldüğünde farelerin sayısının, insanların toplu yaşam alanlarında olağan üstü artması demektir. Bu durumda da görüldüğü üzere canlılar ve insanların ekolojik sistem içerisinde bütün yaşamaları insanoğlu için kimi zaman gerekliliktir. Ancak bu gerekliliğin dışına çıkan tehlikeli durumlarda söz konusu olmaktadır.
Söz konusu tehlikeyi oluşturan ise sokak köpekleri oluyor. Son dönemin en çok konuşulan konusu olan sokak köpekleri sorunu artık önlemez bir boyuta ulaştı. Sokak köpeklerinin neden olduğu facialara ilişkin haberler gündemden düşmüyor ve her geçen gün acı dolu haberlere bir yenisi daha ekleniyor. Yıl içerisinde, Hakkari ilinde 12 yaşındaki bir kız çocuğun sokak köpekleri tarafından öldürülmesi, sokakta oyun oynayan erkek çocuklara sokak köpeklerinin saldırması, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde annesinin yanında bir çocuğa sokak köpeğinin saldırması ve son olarak Konya’da 2 yaşındaki bir bebeğin sokak köpekleri tarafından katledilmesi gündeme yerini aldı.
Bu haberler son bir yıllık zaman diliminde artırılarak sıralanabilir. Burada temel sorun neden hiçbir yetkili kurum ve görevlisinin harekete geçmemesi ve önlem almamasıdır. Bu kadar acı ve ölüme rağmen sokak köpeklerine ilişkin olarak alınmayan önlemlerden kaçınılmasının temel nedeni nedir? Sorusu sokaktaki vatandaşın aklını kurcalayan en büyük sorudur. Haklı olarak bu sorunun cevabına ilişkin olarak maddi çıkar ilişkileri akıllara geliyor. Zira dolandırıcı kimselerin dernek kurup, hayvan sever vatandaşlardan topladığı paraları zimmetine geçirdiği haberleri ve mama fabrikalarının sayısının giderek artması ve bu fabrikaların sahiplik yapısının kimi güç odakları ile ilişkili olduğu açık kaynaklara yansımış durumda. Bu iddialar nedeni ile sokaktaki vatandaşta hali ile sokak köpekleri üzerinden dönen rant kapısının kapanmaması için bunca ölümün yaşanmasına göz yumulduğu izlenimi var. Şayet bu iddialar doğru ise sokak köpekleri sorunu vahim olmanın da ötesinde bir soruna evirilmiş durumda. Zira maddi çıkarlarını kaybetmek istemeyen küçük bir grup karşısında gücünü gösteremeyen kamu kurumları olur mu? Bu kamu kurumları vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlayamayacaksa devlet otoritesinden bahsedilebilir mi?
Elbette sokak köpeklerinin canları da bütün canlılar gibi kutsaldır. Ancak insanoğlunun hayatı bütün yaşamların üstünde tutulmalıdır. Gerekirse canlı ekosistemi içerisinde zorunlu sayıda bırakılması gerekilen sokak köpekleri dışında geri kalan sokak köpekleri uyutulmalıdır. Çünkü 2 yaşındaki bir bebeğin parçalanılarak öldürülmesine göz yumulamaz ve 2 yaşındaki bebeği öldürme potansiyeline sahip hiçbir canlının insanların yaşam alanları içerisinde olmasına izin verilmemelidir.
Sokak köpeklerinin neden olduğu ölümleri durmak için maddi çıkar gruplarının bütün oyunları bozulup, yargılanmalıdır. Sözde hayvan sever olarak kendini gösteren ve nitelikli dolandırıcı olduğu adli makamlarca belirlenen bütün kişiler sokak köpeklerinin ölümüne neden olduğu her insan için ağırlaştırılmış müebbet cezası ile yargılanmalıdır. Şayet bu yargılama ile ceza alacaklar olursa, sokak köpeklerini kullanarak dolandırıcılık yapan ve ortaya çıkmamış kişilerde yaptıkları işten vazgeçecektir. Böylelikle güvenli sokaklarda çocuklar ve yetişkinler güven ile bulunacaktır.
DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025EKONOMİ
27 Ağustos 2025