0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Osmaniye, Malatya, Adıyaman, Adana, Diyarbakır, Kilis ve Şanlıurfa geçtiğimiz yıl 6 şubat’ta felakete uyudu. Sabah ise ülkece uyanamadık.
Ülkemiz yer yapısı olarak deprem kuşağında. Sürekli hareketlenmeler, kaymalar gerçekleşiyor. Bu gayet olağan bir durum. Ve bu sürecin tamamlanması binlerce yılı aşacak.
Peki biz bu olağan duruma ne kadar hazırız?

Geçtiğimiz sene 6 şubat’ta Kahramanmaraş’ta yüzeye çok yakın mesafede, 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde iki deprem art arda yaşandı.
Bu depremler sırasıyla; ilk deprem sabaha karşı saat 4.17’te meydana geldi. Sadece 8,6 kilometre derinlikteki Pazarcık merkezli depremin büyüklüğü 7,7 idi. İkinci deprem 9 saat sonra 13.24’te gerçekleşti. Elbistan merkezli 7,6’lık deprem yalnızca 7 kilometre derinlikte gerçekleşti. Bu iki büyük deprem peşi sıra büyüklüğü 6.6’yı bulan binlerce artçıları getirdi. Yaşanan bu durum neticesinde ise dilimizde pelesenk olmuş olan o cümleyi oluşturdu ” Asrın felaketi!” Evet tam olarak öyle oldu. Yıkılan binalar, dükkanlar, müstakil evler, ahırlar… En çok da yıkılan ‘Hayatlar’ oldu!

O gece son kez küs oldular birbirlerine.
Son kez barışıp, son kez sarıldılar.
Son kez o bardaktan su içilip yatağa girildi.
Ve televizyon son kez kapandı. Evin hanımı tezgahını son kez temizledi. Evin babası son kez kapısını kilitledi. Çocuklarına iyi geceler söylemleri son kez kulaklarda duyuldu. Son kez gülümsemeler, üzüntüler, heyecanlar, şaşkınlıklar yaşandı…

Yürek yakan hikayeler, resimler, haykırışları ülkece, milletçe hissettik. 6 şubat sabahı asrın felaketine uyandığımız zaman yaşadıklarımıza inanmadık. Birlik ve beraberliğimiz ile bu doğal afetin etkilerini en hızlı ve en güvenli yol ile azaltmaya çalıştık. Gözlerimizden akan yaşlarla enkaz başından hiç ayrılmadan sevdiklerimizi, hiç tanımadığımız insanları kurtarmak için bekledik. Bir ses, bir yaşam belirtisi yeni doğmuş bebeğin verdiği mutluluk gibiydi.

Depremin etkisiyle birçok bina yıkıldı veya ağır hasar gördü. İnsanlar evsiz kaldı, birçok kişi yaralandı ve maalesef bazıları hayatını kaybetti. Kurtarma ekipleri ve yerel hükümet acil yardım operasyonlarına hızla müdahale etti, ancak felaketin yıkıcı etkileri büyük ölçüde hissedildi.

Yaşanan bunca kötü durum ile beraber depreme hazır olmadığımız gerçeği ile karşı karşıya kaldık. Bir deprem çantası hazırlamak, sağlam evler inşa etmek, zemin etüdünü sağlıklı bir şekilde yapmak , en önemlisi bilinçli olmak çok zor olmasa gerek…

Kahramanmaraş Depremi, doğal afetlerin insanların yaşamlarını ve toplumların altyapısını nasıl etkileyebileceğini bir kez daha gösterdi. Aynı zamanda acil durum hazırlıklarının ve afet yönetimi planlarının önemini vurguladı. Bu tür olaylara karşı önlem almak, insan hayatını korumak ve felaket sonrası toparlanmayı hızlandırmak için kritik öneme sahiptir.

Kahramanmaraş ve çevresindeki topluluklar, felaket sonrası yeniden inşa sürecinde bir araya gelerek dayanışma örneği sergiledi. Yerel ve ulusal düzeyde yardım ve destek çabalarıyla, bölge halkının ihtiyaçlarına cevap verilmeye çalışıldı. Bu tür felaketlerden dersler çıkararak, gelecekteki afetlere daha iyi hazırlıklı olmak için önlemler alınması önemlidir.

Son yıllarda ülkemizde ve dünyada sıklıkla yaşanan depremler, doğal afetlerin ne kadar büyük bir tehdit oluşturduğunu bir kez daha gösterdi. Depremler, hayatlarımızı aniden ve beklenmedik bir şekilde altüst edebilir. Bu nedenle, depremlere karşı hazırlıklı olmak hayati önem taşır.

Öncelikle, evimizi depreme dayanıklı hale getirmek için gerekli önlemleri almalıyız. Binalarımızın sağlam temellere sahip olması, yapısal güçlendirme çalışmaları yapılması ve acil durum ekipmanlarının bulundurulması, olası bir depremde can kaybını ve mal kaybını en aza indirebilir.

Ayrıca, deprem sırasında ne yapacağımızı önceden planlamak da önemlidir. Ailemizle birlikte bir toplanma noktası belirlemeli, acil durum çantası hazırlamalı ve deprem anında nasıl davranacağımızı önceden belirlemeliyiz. Panik yapmak yerine soğukkanlılıkla hareket etmek, hayatta kalma şansımızı artırabilir.

Depremler kaçınılmaz doğal olaylardır ancak hazırlıklı olmak ve önlem almak elimizdedir. Geleceğimizi korumak için bugünden harekete geçmek, depremlerin etkilerini en aza indirmek için atılacak en önemli adımdır.