0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sur’un dar sokaklarında, 4 metrekarelik dükkânında yıllardır müşterilerini ağırlayan Yakışıklı, bugüne kadar neredeyse tamir etmediği saat bırakmadığını söylüyor. Duvar saatlerinden kol saatlerine, antika cep saatlerinden yeni nesil mekanik saatlere kadar geniş bir yelpazede hizmet veren usta, işini bir sanat olarak gördüğünü dile getiriyor.

‘Baba mesleğini sürdürüyorum’
Saatçiliğe babasının teşvikiyle 10 yaşında başladığını anlatan Celal Yakışıklı, “Daha 10 yaşımda babamın yanında başladım. O zamanlar saatler hem kıymetliydi hem de az bulunurdu. Tamiri de emek isterdi. Ben de babamdan gördüğüm gibi bu mesleği sevdim ve sürdürdüm. Bugün 55 yılı geride bıraktım” dedi.

‘Sabır ve dikkat isteyen bir iş’
Saat tamirciliğinin en önemli özelliklerinden birinin sabır ve dikkat olduğunu vurgulayan Yakışıklı, “Bir saatin içindeki küçücük dişliler, yaylar var. En ufak bir hata, saati tamamen kullanılmaz hale getirebilir. Bu yüzden sabır, el becerisi ve dikkat çok önemlidir. Ben bu işte sabrı öğrendim” ifadelerini kullandı.

Teknolojiye rağmen işini sürdürüyor
Cep telefonlarının ve dijital saatlerin yaygınlaşmasıyla saat tamirciliğine olan ilginin azaldığını kabul eden Yakışıklı, buna rağmen mesleğinin hâlâ ayakta olduğunu söylüyor:
“Evet, artık saat tamiri eskisi kadar kazandırmıyor. Ama saatlerin manevi değeri çok büyük. İnsanlar babasından kalan, dedesinden miras kalan saatleri getiriyor. Bunları tamir edip çalışır hale getirmek bana büyük mutluluk veriyor.”

Gençlere çağrı: Meslekler yok olmasın
55 yıllık tecrübeyle mesleğini geleceğe taşımak isteyen Yakışıklı, gençlere de çağrıda bulunuyor:
“Her meslek bir değerdir. Saat tamirciliği de bunlardan biri. Gençler artık kolay işlere yöneliyor. Oysa bu meslekler yaşatılmalı. Ben isterim ki bir gün benim yanımda yetişecek çıraklar bu mesleği devam ettirsin.”

Zamanın içinde kaybolan bir usta
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde adeta zamanın tanığı olan Celal Yakışıklı, küçücük dükkânında çalışmaya devam ediyor. Yıllara meydan okuyan ustanın en büyük dileği, mesleğini devredeceği bir çırak bulmak.
“Zamanı durdurmak mümkün değil, ama ben en azından bozuk saatleri çalışır hale getirerek insanlara zamanı yeniden kazandırıyorum” diyor.