Edinilen bilgilere göre, ihalenin ilk aşamasında devlet bankaları kısa sürede çekilince rekabet ortamı ortadan kalktı. Tek kalan özel banka ise, tüm teklifleri artırarak ilerlediği ihalenin sonunda mola talep etti. Moladan sonra ise ihaleden çekildiğini açıklayarak sürece damga vurdu. Bu gelişme, ihalenin şeffaflığına ve güvenilirliğine dair soru işaretlerini artırdı.
Sonuçta promosyon ihalesi tek bir bankanın teklifine kaldı ve kişi başı 75 bin 100 TL tutarında ödeme öngörüldü. Ancak eğitim çalışanları, Diyarbakır gibi büyük bir şehirde en az 100 bin TL seviyesinde bir promosyon beklentisi içerisindeydi. Bu rakamın hem beklentilerin hem de Türkiye ortalamasının gerisinde kaldığı ifade edildi.
Teç-Sen İl Başkanı Ümit Kurt yaptığı açıklamada, promosyon anlaşmalarının eğitim çalışanlarının alın terinin karşılığı olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“On binlerce çalışanın hakkı birkaç bankanın tekeline terk edilemez. Ya daha adil ve rekabetçi bir ihale süreci işletilmeli, ya da mevcut ihale iptal edilerek eğitim çalışanlarının hak ettiği tutarlar yeniden masaya getirilmelidir. Eğitim çalışanlarının hakkı, şaibeli ihale süreçlerinde pazarlık konusu yapılamaz.”
Kurt, Diyarbakır’daki 22 bin eğitim çalışanının Türkiye’nin diğer illerinde elde edilen kazanımlardan geri kalmayacağını da sözlerine ekledi.
