M.Ö. I. yy başlarında Ermenistan Kralı II. Tigran (M.Ö.95–55), Yukarı Mezopotamya ve Suriye’ye doğru yayıldı ve egemenliğini bugünkü Lübnan’ın güneyine dek genişletti. Büyük Tigran, M.Ö. 85 yıllarında Diyarbakır’ı da ele geçirdi. Ancak Doğu Akdeniz’de güçler dengesinin bozulmasından rahatsız olan Roma Đmparatorluğu’nun müdahalesi üzerine, Tigran M.Ö.69 yılında Roma kuvvetlerine yenildi ve ele geçirdiği toprakları terk etti. Bu savaş sonucunda Diyarbakır, Roma Đmparatorluğu’nun idaresine geçti.
M.Ö. 69 yılından M.S. 395 yılına kadar Diyarbakır’da egemenlik kuran Romalılar, çeşitli tarihlerde şehirde garnizonlar oluşturdular. IV. yy ortalarından itibaren Diyarbakır, Roma Mezopotamyası’nın baş şehri haline getirildi. Bu dönemde Romalılar ile Sasaniler, ardından Bizanslılar ile Sasaniler arasındaki savaşlara tanık olan şehir bu devletler arasında sık sık el değiştirdi. Romalılar ile Sasaniler arasındaki savaşlardan birine tanık olan Antakyalı
Tarihçi Ammianus Marcellinus, M.S. 359’da, Diyarbakır, Sasani Hükümdarı II. Şapur tarafından kuşatıldığı sırada şehirdeydi. 73 günlük kuşatmada yaşananları, “Rerum Gestarum Libri” adlı kitabında kaydeden Marcellinus’a göre şehrin o dönemdeki nüfusu 20000 kadardı. Marcellinus, kitabında kentin surlar yapılmadan önce küçük bir kale olduğunu yazar. Bu kale, Romalılar Dönemi’nde M.S. 349 yılında genişletilmiştir. Şehrin adı bu dönemde “Augusta” olarak değiştirilmişse de bir süre sonra bu isim unutulmuştur.
Sasani imparatoru II. Şapur, bu kuşatmada (M.S. 359) Diyarbakır’ı ele geçirmesine rağmen dört yıl sonra yani M.S. 363 yılında şehir tekrar Romalıların eline geçti ve aynı yıl iki imparatorluk arasında bir barış antlaşması yapıldı. Barış antlaşmasına göre Sasanilere kalan yerlerde bulunan Hıristiyanlar, Diyarbakır’a göç edecekti. Antlaşma sonucunda, Sasanilerin eline geçen Nisibis’in (Nusaybin) Hıristiyan halkı da, Diyarbakır’a göç etti. Nusaybin’den gelenler bugünkü Dağ Kapısı ile Mardin Kapısı çizgisinin batısına yerleştirildiler. M.S. 367–375 yılları arasında I. Valentinian ve saltanat ortağı kardeşi Valenti döneminde Nusaybin’den
göç eden halkı da içine alacak şekilde şimdiki Dağ Kapı-Urfa Kapı-Mardin kapı arasındaki surlar yapıldı. Şehrin ortasında kalan ve kenti ikiye bölen Dağ Kapısı ile Mardin Kapısı arasındaki eski batı surları ise yıktırıldı.Roma Đmparatoru I. Teodosyus 395 yılında ölünce, imparatorluk Batı ve Doğu Roma olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Diyarbakır, 395–639 yılları arasında Doğu Roma’nın hâkimiyetinde kalmıştır. Doğu Roma Đmparatorluğu’nun Bizans’a dönüşmesi, Ak Hunların bölgeye saldırması, Sasanilerle Bizans’ın uzun yıllar süren savaşları; Diyarbakır’ın sık sık el değiştirmesine neden olmuştur.İslamiyet’in ortaya çıkışından sonra ise Müslümanlarla Bizans İmparatorluğu arasındaki savaşlara sahne olan Diyarbakır, II. Halife Hz. Ömer döneminde (M.S.634–644), 639 yılında, içinde sahabelerin de bulunduğu bir orduyla beş aylık bir kuşatmadan sonra fethedildi./Kaynak:Hayreddin kızıl)
DİYARBAKIR HABERLERİ
28 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
28 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
28 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
28 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
28 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
28 Ağustos 2025EKONOMİ
28 Ağustos 2025