Diyarbakır, Bingöl ve Muş illerindeki çevre örgütleri, Sarım Havzası’nda kurulması planlanan maden ocaklarına karşı yürütülen mücadeleye dikkat çekmek amacıyla 26 Eylül Cuma günü Sarım Çayı’nda buluşacak. Uzun süredir Lice ve Kulp ilçelerinde planlanan projelere karşı eylemler düzenlenirken, bu kez çevreciler bölgenin doğal güzelliklerini gözler önüne sermeyi hedefliyor.

Çevreci Emin Turhanlı, Sarım Havzası’ndaki direnişin yalnızca bir çevre etkinliği olmadığını belirterek, “Sarım Havzası doğanın ve insanlığın geleceği için bir davadır” dedi. Turhanlı, yürütülen hukuki mücadelenin yalnızca Sarım için değil, Anayasa’nın 56. maddesinde güvence altına alınan çevre hakkı için tüm Türkiye adına önemli olduğunu vurguladı.

Diyarbakır’da yaşlılara evde sağlık taraması ve cihaz desteği
Diyarbakır’da yaşlılara evde sağlık taraması ve cihaz desteği
İçeriği Görüntüle

Bingöl Barosu’nun müdahil olduğu davanın yanı sıra, çevre davalarında uzmanlaşmış avukatların da sürece katıldığı kaydedildi. Turhanlı, “Devletin görevi yalnızca günlük sorunları çözmek değil, gelecek kuşaklara yaşanabilir bir doğa bırakmaktır” ifadelerini kullandı.

Sarım Havzası’nda yaşanan sürecin küresel iklim kriziyle doğrudan bağlantılı olduğuna dikkat çeken çevreciler, orman kesimlerinden taş ocaklarına, HES’lerden imar faaliyetlerine kadar geniş bir yelpazede doğanın tehdit altında olduğunu hatırlattı. Turhanlı, “Mesele yalnızca Sarım değil; mesele Hasankeyf’tir, Cudi’dir, Mezopotamya’nın binlerce yıllık mirasıdır” diyerek tüm toplumu duyarlılığa davet etti.

Kaynak: MEHMET EMİN ALTUN