0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bir Bilgenin Rehberlik Ettiği Hayat

Ali Emîrî Efendi’nin yaşadığı dönemde gençlere ışık tutan bilge tavsiyeleri, onun sadece ilim ve sanatı değil, aynı zamanda vatan sevgisini de esas aldığını gösterir. “Vatan aynıyla insan, insan aynıyla vatandır.” ifadesi, onun vatan sevgisinin derinliğini yansıtır.

Bu bilge şahsiyet, aynı zamanda Türk kültür ve edebiyatına hizmet etmiş, dedesi Mehmed Emîrî Çelebi’nin nesebinin yirmi yedinci göbekten Hz. Hüseyin’e dayandığı bilgisini taşımış bir isimdir. 1858 tarihinde Diyarbakır’da doğan Ali Emîrî Efendi, bir tüccarın oğlu olmasına rağmen ilme ve sanata olan merakıyla öne çıkmıştır.

Kitaplarla Geçen Çocukluk Yılları

Ali Emîrî Efendi, çocukluk yıllarında oyun yerine kitapları tercih eden ender çocuklardan biridir. Kendi ifadesiyle, “Oyunlara merakım yok idi. Ustâdımızla teferrüce (gezintiye) gittiğimiz zaman çocuklar oyunla meşgul olurlar, ben bir tarafa çekilir kitap mütalâa ederdim.” sözleri, onun erken yaşlardan itibaren ilme verdiği değeri gösterir.

Kitap okuma ve toplama tutkusu, Ali Emîrî Efendi’nin büyüdükçe devam etmiş; memuriyet hayatında Diyarbakır, Selanik, Adana, Leskovik, Erzurum, Yanya, İskodra, Halep ve Yemen gibi şehirlerden ve Osmanlı coğrafyasının dört bir yanından nadir kitaplar edinmesine neden olmuştur.

Vatan Sevgisi ve Bilinçli Bir Mütefekkir

Ali Emîrî Efendi’nin hayatı, sadece bir mütefekkirin değil, aynı zamanda bir vatanseverin yaşam öyküsüdür. Tanzimat, Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerini gören ve Osmanlı Devleti’nin zor zamanlarında yaşayan Ali Emîrî Efendi, sadece siyasette değil, edebiyatta da büyük dönüşümlere tanıklık etmiştir.

Vatan, millet, ilim, irfan, kitap, gayret ve çalışma gibi kavramlara vurgu yaparak, sadece bir şair değil, aynı zamanda topluma hizmet eden bir edebiyatçı olarak öne çıkan Ali Emîrî Efendi’nin divanı, bu değerlere olan derin bağlılığını yansıtan özgün eserlerle doludur.

Gençlere ve Öğretmenlere Tavsiyeler

“Gençliğini ilimle geçirmeyen, geleceğinin manevi katilidir” diyen Ali Emîrî Efendi, gençlere ve onları yetiştiren öğretmenlere önemli tavsiyelerde bulunur. O, okulu bir Allah lütfu olarak değerlendirir ve gençlerin ilimle buluşmasının önemine vurgu yapar.

Ali Emîrî Efendi’nin vatan, millet, ilim ve öğrenci sevgisi, onun sadece bir bilge değil, aynı zamanda bir rehber olduğunu gösterir. Ömrünü kitaplara adayan, gençlere ilimle yürümeyi öğütleyen bu bilge şahsiyet, bugün de eserleriyle ve öğütleriyle hatırlanmaya devam ediyor.