0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Hasuni Mağaraları, Silvan Ovası’na hakim bir noktada, Albat Dağı’nın güney eteklerinde yer alan Hasuni Vadisi’nde konumlanmıştır. İki bin yılı aşkın bir süredir bu topraklarda varlığını sürdüren mağaralar, Yontma Taş Devri olarak bilinen dönemde insanların yerleşik hayata geçişine tanıklık etmiştir.

300’den fazla odadan oluşan Hasuni Mağaraları, adeta bir kaleyi andırır nitelikteki yekpare kaya parçaları üzerine oyularak inşa edilmiştir. Anadolu’nun diğer mağara yerleşimlerinden farklı olarak Hasuni, geniş bir alana yayılan bir kompleks oluşturur ve sayıca fazla mağara barındırır. Bu mağaralar arasında iki kilise de bulunmaktadır; biri kaya kilisesi olarak adlandırılan yapı, diğeri ise Orta Çağ’da inşa edilmiş olan kilisedir.

Hasuni Kaya Kilisesi, Anadolu’nun en eski mabedlerinden biri olarak ön plana çıkar. Kayalara oyularak yapılan kilisenin duvarlarında, kayaların kazınmasıyla oluşturulan delikler ve kulplar dikkat çeker. Ayrıca, kapı üstlerinde ve pencere kenarlarına işlenmiş farklı kabartmalar, kilisenin dini ve estetik açıdan önemini vurgular.

Bölgeye gelen yerli ve yabancı turistler, Hasuni’nin büyüleyici atmosferinde kayalara oyularak yapılmış apartman şeklindeki mağaraları, kaya merdivenleri, taş döşeme yolları, kaya kilisesi ve diğer tarihi yapıları keşfederek fotoğraflıyorlar. Bu antik yerleşim, ziyaretçilere Anadolu’nun geçmişine ışık tutuyor ve bölgenin zengin kültürel mirasını yaşatıyor.

Hasuni Mağaraları, sadece mimari özellikleriyle değil, aynı zamanda tarih öncesinden başlayarak Orta Çağ’a kadar uzanan uzun geçmişiyle de büyük bir öneme sahiptir.