Alipaşa Mahallesi’nde yer alan Mola Taşı, bölgeye yolu düşenleri hem şaşırtıyor hem de geçmişe götürüyor. Rivayetlere göre Mola Taşı, özellikle ağır yük taşıyan hamalların dinlenmesi için kullanılıyordu. İki parçadan oluşan bu taşın uzun olan kısmı hamalların yüklerini bırakması için yapılırken, daha kısa olan kısmı ise hamalların oturup dinlenmesine imkan tanıyordu.
Mahalle sakinleri, çocukluklarından itibaren bu taşın varlığını bildiklerini, fakat genç nesillerin artık bu tarihi detayı pek tanımadığını ifade ediyor. Yaşlılar, Mola Taşı’nın yalnızca bir taş olmadığını, dönemin zorlu yaşam şartlarını ve dayanışma kültürünü yansıttığını vurguluyor.
Diyarbakır’ın tarihî Sur sokaklarının simgelerinden biri haline gelen Mola Taşı, kentin kültürel mirasına dair önemli bir ayrıntı olarak dikkat çekiyor. Tarihçiler, geçmişte bu taşların şehrin birçok noktasında bulunduğunu ancak zamanla kaybolduğunu, günümüzde yalnızca birkaçının kaldığını belirtiyor.
Mola Taşı’nı gören ziyaretçiler, taşın sade görüntüsünün ardında yatan tarihi anlam karşısında hayranlıklarını gizleyemiyor. Sur ilçesinde yaşayan vatandaşlar ise bu taşın korunması ve gelecek nesillere aktarılması gerektiğini söylüyor.
Alipaşa Mahallesi’ndeki Mola Taşı, zamana direnen yapısıyla Diyarbakır’ın geçmişinden günümüze uzanan bir kültürel miras örneği olarak varlığını sürdürüyor.
