0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bünül, 1993 yılında döşeme mesleğine çırak olarak başlamış. O yıllarda, Mardinli bir usta ile çalışmış ve onun ustalığından faydalanarak mesleği öğrenmiş. Ancak ustasının vefatı sonrası başka bir ustanın yanında kalfa olarak çalışmak zorunda kalmış. Bu dönemde mesleği daha da ilerletmiş ve ustalaşmış.

2002 yılında, askerlik hizmetini tamamladıktan sonra kendi dükkanını açma kararı almış. O günden beri, Ofis Semti’nde bulunan 20 metrekarelik dükkanında müşterilerine hizmet veriyor.

Her gün, sadeliği ve samimiyeti ile tanınan Özcan Usta, müşterilerinin memnuniyetini esas alarak çalışıyor. Yaptığı işler genellikle müşterilerin geri dönüşlerine dayanıyor. İnsanların yaşam alanlarını güzelleştiren ve işlerini kaliteli bir şekilde yapan Bünül, memnun kalan müşterilerinin tavsiyeleriyle sürekli olarak yeni müşterilere ulaşıyor.

22 YILDA YÜZLERCE KOLTUK DÖŞEMİŞ

22 yıllık kariyeri boyunca Özcan Usta, sayısını tam olarak bilemeyeceği kadar çok koltuk döşemiş. Ancak tahminlerine göre, haftada ortalama 2 takım koltuk tamir ve döşeme işlemi yaparak binlerce koltuğa dokunmuş. Bu sayede, yıllar içinde binden fazla aileyi mutlu etmiş ve yaşamlarını güzelleştirdiğini belirten Özcan Usta, “Sayı olarak bilmek biraz imkansız ama daime seri bir şekilde çalışıldığında haftada iki takım koltuk yaptığımızı varsayarsak 22 yılda bu dükkanda hesap edersek biraz da matematiksel aritmetik bir şeye girmek lazım çok olduğunu biliyorum ama binin üçerinde koltuk döşemişimdir. Ortalama hesaba vurursak haftada 2 koltuk takımı ayda 8 takım eder yılda 80 10 yılda 960, 20 yılda 2 bine yakın bir işlem gerçekleştirmişimdir. Tabi bunun içinde tek koltuk değildir, kanepede yapıyoruz, sandalyede yapıyoruz, kapı kaplaması yapıyoruz. Mesela makam kapılarını deri kaplama yapıyoruz bunların yanı sıra tamirat işleri var. Yani böyle değişik işleri de yapıyoruz” dedi.

MÜŞTERİLER GELENEKÇİ YAKLAŞIMLA HAREKET EDİYORLAR

Özcan Usta’nın müşterilerinin koltuklarını döşetme sebepleri arasında, atılacak kadar eskimiş bir koltuğun değerini hala görmeleri önemli bir rol oynadığını da sözlerine ekleyerek, “İnsanlar neden koltuklarını döşetiyorlar diye düşünürseniz, kendimden biraz örnek verecek olursam ben gelenekçi bir insanım. Bir şeyimi kolay kolay atmayı sevmem. Çünkü o eşyaylar bir vakit geçirmişim, enerjimi vermişim o eşyaya. O enerjimi, yaşanmışlığımı alıp da çöpe atmak biraz bana mantıklı gelmiyor. Çünkü o eşyayla bütünleşmiş gibi oluyorsunuz yani aileden biri gibi oluyor sanki o eşya. Koltukta biraz abartı gelebilir ama insan bir koltuğu seviyorsa kolay kolay atmaz o koltuğunu müşterilerimizde genelde o şekilde düşünüyor. Birde şu var ki, eski koltuklar çok daha kaliteli. Yani eskiden üretilen koltuklar oturma grupları ağaçtan üretilirdi. Sonra çam ağacına döndüler, sonrası medefe, sonrası sunta şimdi artık daha plastiğe dönmeye başladılar. Yani eski koltuklar daha kaliteliydi” diye konuştu.

ÇIRAK SIKINTISI MESLEĞİ BİTİRME NOKTASINA GETİRDİ

Ancak, sektörde yaşadığı en büyük zorluklardan biri, çırak yetiştirmek olduğunu da belirten Özcan Usta, “Çırak konusuna değinirsek, maalesef yetiştirecek çırak bulamıyoruz. Gününü geçirecek çıraklar var mesela yazın okul kapandığında gelip giden çıraklarımız var. Ama gerçek anlamda mesleği öğreneceğim ben bu işi yapacağı diye çırak yetiştiremiyoruz. Yani demem o ki bu mesleğin sonuda yavaş yavaş geliyor diyemesekte komplecilik olarak bizim yaptığım komple döşeme olayı yavaş yavaş usta bulamamaktan bitebilir diyebiliriz” şeklinde konuştu.

Özcan Usta, 22 yıllık serüveninde birçok şey öğrenmiş ve yaşamış. Ancak, her şeyden önce, müşterilerinin memnuniyeti ve onların hayatlarına dokunabilmenin mutluluğunu yaşamış. Gelecek için ise, mesleğini sürdürebilecek yeni nesillerin yetişmesini ve el sanatlarının yaşatılmasını umut ediyor.