Emeviler, Abbasiler ve aradaki geçici işgaller sonrası 1102 yılında Artuklular’a, 1232 yılında da Eyyubiler’e yurt olan Hasankeyf, 1260 yılındaki Moğol işgaliyle oldukça tahrip edilmiş. 16. yüzyılda ise Osmanlılar tarafından fethedilip 17. Yüzyılda da ticaretin zayıflaması ve İran’ın savaş baskısı yüzünden önemini yitirmiş. Günümüzde önünde ceket iliklenesi bir tarih abidesi olarak andığımız Hasankeyf, eskiden Mardin Midyat’a bağlı bir yerleşim yeriyken 1990 yılından bu yana Batman’a bağlı bir ilçe.
Yeni şehir eski şehre yaklaşık 3 km mesafede ve Hasankeyf son haliyle eskisi gibi kahverengi taş evlerden oluşan bir köy havasında değil de, gri bir kasaba görünümünde. Eski eserleri yutan Ilısu Barajı yapılmasın diye ayağa kalkan sosyal medya ve ses birliği yapan Tarkan gibi birçok ünlü ne yazık ki kentin bu değişiminde etkisiz kalmış. Peki ne mi yapılmış; Eski Hasankeyf’in eserlerinin çoğu yeni şehirde müze gibi gezilebilen bir açık alana (Hasankeyf Yeni Kültürel Park Alanı) taşınmış.
Eski yerlerinden koparılan Hasankeyf Kalesi giriş kapısı, Artuklu Hamamı, Zeynel Bey Türbesi, İmam Abdullah Zafiyesi, Sultan Süleyman Koç Camii’nin minaresi ile Er – Rızık Camii artık bu müze alanda konumlanıyor ve zaman tünelinde gizemli bir yolculuk yapmanız için sizi bekliyor. Kurtarma kazılarında bulunan birçok taşınabilir eseri de Hasankeyf Müzesi’nde görebiliyorsunuz. Fakat bir de madalyonun diğer yüzü var ki, henüz arkeolojik kazısı yapılıp da gün yüzü görmemiş bir sürü gizem de artık suların altında hiç bitmeyecek bir karanlıkta!
DİYARBAKIR HABERLERİ
28 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
28 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
28 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
28 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
28 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
28 Ağustos 2025EKONOMİ
28 Ağustos 2025