1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle açıklama yapan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili ve Diyarbakır Milletvekili Av. Dr. M. Sezgin Tanrıkulu, Türkiye’nin çatışmaların sona ermesi ve barışın inşa edilmesi için tarihi bir dönemeçten geçtiğini söyledi.
Tanrıkulu, Ortadoğu’da süren insani trajedilere ve Türkiye’de yıllardır devam eden çatışmalara dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı:
“Ortadoğu’da insanlık onurunu yok eden katliamlar yaşanıyor. Çocuklar açlıktan yaşamını yitiriyor. Yanı başımızda bunlar olurken, biz 41 yıldır süren bir çatışmanın sonlanabileceği bir dönemdeyiz. 60 bine yakın yurttaşımızı, 15 bin şehit ve gazimizi kaybettik. Artık Türkiye’nin barışla buluşabileceği bir dönemin içerisindeyiz.”
Tanrıkulu, Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun önemine dikkat çekerek, “Kutuplaşmanın olmadığı, barış dilinin konuşulduğu bir yasama yılına giriyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 1 Ekim’de başlayacak yeni yasama yılı, barışın kurumsallaşmasına vesile olmalı” dedi.
Birleşmiş Milletler’in 1981 yılında ilan ettiği ve 1982’den bu yana kutlanan Dünya Barış Günü, 1939’da başlayan İkinci Dünya Savaşı’nın unutulmaması için kabul edildi.
BM Genel Kurulu’nun 1984 tarihli “Halkların Barış Hakkına Dair Bildiri” ve 2016’da kabul edilen “Barış Hakkı Bildirisi” hatırlatılarak, barış hakkının devletler için bir yükümlülük olduğu vurgulandı.
Tanrıkulu, Türkiye’nin barış, hukuk ve özgürlük alanlarında uluslararası sıralamalardaki konumuna işaret etti:
“Bu veriler, adalet ve hukukun üstünlüğünü tesis etmek için ne kadar yol almamız gerektiğini gösteriyor” dedi.
Tanrıkulu, barışın yalnızca silahların susması değil, çevresel sorunların çözülmesi, ekonomik eşitsizliklerin giderilmesi ve toplumsal adaletin sağlanmasıyla mümkün olacağını vurguladı.
“Barış, sadece sıcak çatışmaların sona ermesi değil; sosyal ve çevresel adaletin sağlanmasıyla da mümkündür. Ülkemizin refahı, barış hakkı çerçevesinde ele alınmalıdır.”
Tanrıkulu, bianet.org’un 2024 erkek şiddeti çetelesine atıfta bulunarak, Ocak-Temmuz döneminde en az 177 kadın ve 35 çocuğun erkekler tarafından öldürüldüğünü hatırlattı.
“Toplumsal barışın sağlanması, aynı zamanda kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin sona ermesiyle mümkündür” diye konuştu.
Tanrıkulu, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Türkiye önemli bir yol ayrımında. Bugün, sıcak çatışmaların son bulması ve daha büyük bir karanlığa sürüklenmemek için kritik bir dönemdeyiz. Silahların sustuğu, toplumsal uzlaşmanın sağlandığı, barış, adalet ve özgürlüğün hüküm sürdüğü bir Türkiye için mücadeleye devam edeceğiz.”
DİYARBAKIR HABERLERİ
02 Eylül 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
02 Eylül 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
02 Eylül 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
02 Eylül 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
02 Eylül 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
02 Eylül 2025EKONOMİ
02 Eylül 2025