0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Karakaş, derneğin 1997 yılından beri Diyarbakır Şubesi olarak faaliyet gösterdiğini ve 2005 yılından bu yana başkanlık görevini üstlendiğini belirtti. Diyarbakır’da yaşayan yaklaşık 9 bin görme engelli vatandaşın eğitim, istihdam, sosyal ve ekonomik anlamda hedeflerine ulaşabilmeleri için çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Karakaş, “1997 yılından bu yana Diyarbakır Şubesi olarak hizmet ediyoruz. Ben 2005 yılından beri dernek başkanlığını yürütüyorum. Tabi 33 ilde bu örgüt var. Diyarbakır’da yaşayan 9 bin görme engelli vatandaşımızın, eğitim, istihdam sosyal ve ekonomik anlamda hedeflerine ulaşabilmeleri için çalışmalarımızı yürütmekteyiz” dedi.

Yerel yönetimler ve hükümet yetkililerine seslenen Karakaş, engellilerin haklarının tanınması ve çözüme kavuşturulması için kalıcı adımlar atılması gerektiğini belirtti. Özellikle kentin erişilebilirliğinin sağlanması ve engellilerin günlük yaşamda karşılaştığı zorlukların giderilmesi için yerel yönetimlerin önemli rol üstlendiğini vurgulayan, Karakaş, “Ben çok fazla günlere ve haftalara çok önem veren biri değilim, yani 3 Aralık’ta bir iki tane farkındalık etkinliğiyle, 10-16 Mayıs Engelliler Haftası nedeniyle bir iki tane farkındalık etkinliği yapılmasına ben çok önem vermiyorum. Hatta ben şunu söyleyeyim bunu tamama yaymamız lazım, yani zamana yaymamız lazım bu etkinlikleri, bu çalışmaları ki benim çalışma prensibimde budur gün ve hafta odaklı çalışmıyorum. Tabiki bizi Diyarbakır Şubesi olarak hizmet ettiğimiz için genel kurula genel merkez olarak Ankara’da dile getiriyoruz. Şimdi özellikle yerel yönetimlerimiz, tabiî ki belediyelerimize burada önemli işler düşüyor. Özellikle, kentin erişilebilirliği, bir görme engellinin, bir bedensel engellinin evinin kapısından çıkıp ulaşabileceği yere kadar tamamen erişim engeli olmadan bu şehri bir engelli için erişilebilir hale dönüştürmeleri çok önemlidir.

Yıllardır biz bunun mücadelesi içerisindeyiz. Kaldıki 5378 sayılı engelliler kanununun  ilgili maddeside tabiî ki o kanunda da bazı ertelemeler oldu ama burada yerel yönetimler özellikle kaldırımların erişime uygun düzenlenmesi, binaların erişime uygun şekilde düzenlenmesi, bina yapan herhangi bir mütahit her kimse engellilere erişime uygun bir şekilde düzenlenmediyse ruhsat vermemesi, izin vermemesi. Bütün kaldırımların ağaç, tabela, direk ve benzeri engellerden arındırılması, engelli rampalarının 8 derece eğimde olarak bir tekerli sandalyeli vatandaşın hiçbir kişiye bağlı kalmadan rahatça o rampadan rahatça kaldırıma çıkabilmeli. Tüm kaldırımlarda görme engellilere yönelik taban taşı dediğimiz taşların konulması, esnaf işgallerinin olmaması, maalesef kaldırımlarda esnaf işgalleri çok fazla. Esnaf işgallerinin olmaması, zabıta ekiplerimizin bu manada gerekli olarak denetimleri yapması, kurallara uymayan esnaflarımıza caydırıcı muaiyedelerin uygulanması bunlar önemli şeylerdir. Şehir içi halk ve belediye otobüslerindeki, özellikle halk otobüslerinde engelli vatandaşlarımıza yönelik son derece bazı onur kırıcı davranışlar uygulanıyor. Sesli anons sistemi dediğimiz şehir içi halk otobüslerinde sesli durak sistemi bir görme engelli vatandaş için tabiî ki otobüse bindiği zaman hangi durağa geldiğini bilmiyor. Sesli olarak hangi durağa geldiğini söyleyen bir sistem var, biz yıllardır bu mücadele içerisindeyiz. Bunun yüzde yüz bu sistemin devreye girerek bu manada engellilerin ulaşım konusundaki sorunlarının giderilmesi önemlidir. Belediyelerin özellikle engeli vatandaşlara yönelik çalışmalar yapması da önemlidir” diye konuştu.