0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İbrâhim Gülşenî’nin doğum yeri konusunda farklı iddialar bulunmaktadır. Bazı kaynaklar, Azerbaycan’ın Berdea (Barda) şehrinde doğduğunu ileri sürse de, babasının Diyarbakırlı olması ve türbesinin Diyarbakır’da bulunması, bu iddianın doğru olmadığını göstermektedir.

Hayatının erken dönemlerinde, kültürlü bir aileye mensup olan İbrâhim Gülşenî’nin babası Muhammed Âmidî bir alimdi ve dedesi İbrâhim de fıkıh ve tasavvuf alanlarında eserler vermişti. İbrâhim Gülşenî’nin amcası Seydî Ali de tanınmış bir şeyhti. İbrâhim’in eğitimi ve manevi gelişimi, amcası Seydî Ali’nin himayesinde başladı ve genç yaşta dini eğitim almaya başladı.

İbrâhim Gülşenî’nin tarikatı olan Gülşeniyye, Halvetiyye’nin bir koludur ve Rûşeniyye’nin piri Dede Ömer Rûşenî aracılığıyla ona ulaşmıştır. Tarikatı, “Gülşenî” mahlasını alarak kurmuştur.

Hayatının ilerleyen dönemlerinde İbrâhim Gülşenî, Tebriz’de büyük bir etki bıraktı. Uzun Hasan döneminde şehirde önemli bir figür haline geldi ve hatta sultanın maiyetinde bulunarak çeşitli görevler üstlendi. Bu dönemde, İbrâhim Gülşenî’nin bilgeliği ve etkisiyle birçok kişi ona intisap etti ve tarikatı büyüdü.

İbrâhim Gülşenî’nin eserleri, geniş bir alanda yazılmıştır ve Arapça, Farsça ve Türkçe olarak kaleme alınmıştır. Onun eserleri arasında manzum eserler, şiirler ve tarikatla ilgili metinler bulunmaktadır. Özellikle, Maʿnevî adlı eseri, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’ye olan ilgisini ve etkileşimini yansıtmaktadır.

Sonraki dönemlerde İbrâhim Gülşenî’nin Mısır’a giderek orada etkinliklerine devam ettiği bilinmektedir. Ancak yaşamı hakkında detaylı bilgiler sınırlıdır.

İbrâhim Gülşenî’nin ölüm tarihi, 9 Şevval 940’ta (23 Nisan 1534) olarak kaydedilmiştir. Ölümünden sonra tarikatı, onun halifesi olan oğlu Ahmed Hayâlî tarafından yönetilmeye devam etmiştir.

İbrâhim Gülşenî’nin hayatı ve eserleri, döneminin dini ve kültürel ortamını anlamak için önemli bir kaynaktır. Onun etkisi, tarikat geleneğinde ve İslam düşüncesinde uzun süre devam etmiştir.