0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Mevsimsel değişimler eski günleri özletmeye başlattı. Bundan 15-20 sene öncesine kadar vakti ile yağan kar artık daha geç yağmaya başladı. Bu durum birçok insan üzerinde etki etmeye başladı.

Kendi üzerimde örnek vermek gerekirse; kış mevsimi ile beraber gelen kar yağışını dört gözle bekliyorum. Bu sefer kar beklediğimden de geç yağacak. İklim değişikliği aslında normal bir durummuş. Fakat biz bu normalliği anormalleştiriyor muyuz? Diye sormak geliyor içimden. Kullandığımız parfümler, gereksiz enerji kullanımları, doğaya saldığımız gazlar, yenilenemeyen enerji kullanımları ve birçok şey…

Peki önlem amaçlı neler yapıyoruz?

Ülkemizde yenilenebilir enerji kaynakları gün geçtikçe artıyor. Birçok bölgemizde rüzgar gülü tarlaları, güneş enerjisi tarlaları, hidro elektrik santralleri kurulmaya ve kullanılmaya başladı. ( Hidro elektrik santralleri doğaya zarar veriyor diye aklımızdan geçiyor doğrudur. Birçok doğa güzelliklerine zarar veriyoruz. ) En güzeli ise doğalgaz kullanımı. Doğalgazın evlerimizde yer edinmesi ile beraber doğaya salınan kömür dumanı ve içinde barındığı zararlı gazlar ülkemizin birçok bölgesini terketmeye başladı. Bu durumu yaşıyan bölgelerimiz çok şanslıyken henüz doğalgazın gelmediği bölgelerimiz bu durumdan pek mağdur. Örnek vermek gerekirse kendi yaşadığım ilçede henüz doğalgaz bulunmuyor. Kış aylarında çoğunlukla kömür ile çalışan kalorifer sistemleri mevcut. Kullanılan filtrelerde pek işe yaramıyor. Saat dört, dört buçuğu buldu mu gözle görebilme mesafesi bayağı kısalıyor. Kömür dumanı içinde barındırdığı yoğunluktan dolayı görüş mesafesini kısaltmak ile kalmıyor temiz havayı da yok ediyor. Bu durum özellikle çocuk, yaşlı ve kronik rahatsızlığı olan insanlar üzerinden büyük bir etki yapıyor. Yani nerden bakarsak bakalım hem doğaya hem iklime hemde insan sağlığına zarar veriyoruz. İşte akla gelebilecek pek çok örneği mevcut olan yaşam biçimimiz iklim değişikliğini tetikliyor. Bu durum yüksek ihtimal ile anormalleştiriyor. Yaşam alanlarımız ve geleceğimiz için bize birçok iş düşüyor ve bu iş asla ağır değil. Sırf bu yüzden hepimiz bilinçli bir şekilde yaşamalıyız. Yaşayıp tabiatın bize sunduğu güzelliklerden faydalanabilelim. Öyle bir düzen oluşabilsin ki barajlarımız vaktinden önce doluluk oranının altına düşmesin ve kar tam vaktiyle yağsın.