İHD Diyarbakır Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında, hapishanelerdeki ağır insan hakları ihlallerine ve özellikle hasta mahpusların yaşadığı sorunlara dikkat çekildi.
“Yaşam Hakkı ve Sağlık Hakkı Önceliğimiz”
İHD Merkez Hapishaneler Komisyonu Eş Sözcüsü Nurah Çevirmen tarafından yapılan açıklamada, derneğin kurulduğu günden bu yana cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleriyle ilgili çalışmalar yürüttüğü hatırlatıldı. Bu çalışmaların merkezinde ise yaşam hakkının korunması, mahpusların sağlığa kesintisiz erişiminin sağlanması ve sağlık hakkının güvence altına alınması yer alıyor.
Hasta mahpuslara ilişkin verilerin avukat görüşmeleri, aile başvuruları, mektuplar ve hapishane ziyaretleri aracılığıyla toplandığını aktaran İHD, mahpusların sağlık verilerine erişimde yaşadığı güçlüklerin, sık sık yapılan sevk ve sürgünlerin ve hapishane sayısındaki artışın hasta mahpus tespitini zorlaştırdığını vurguladı. Dernek, hasta mahpusların ancak küçük bir bölümüne ulaşabildiklerini belirtti.
403 Bin Mahpus, 1412 Hasta: Veriler Endişe Verici
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü verilerine göre, 7 Nisan 2025 itibarıyla Türkiye’deki 395 hapishanede toplam 403.060 tutuklu ve hükümlü bulunuyor. İHD’nin tespitlerine göre bu kişilerden en az 1412’si hasta ve bunların 335’i ağır hasta mahpus kategorisinde yer alıyor.
Ağır hastalar arasında 230 kişi günlük yaşamını sürdüremez haldeyken, 105 mahpusun ise destek almadan yaşaması mümkün değil. Ayrıca 188 mahpusun hastalıkları nedeniyle sürekli tıbbi gözetim altında tutulması gerekiyor. Ancak 517 mahpusun durumu hakkında yeterli bilgi olmadığı için sağlık durumlarının ağırlığı değerlendirilemiyor.
İHD, Adalet Bakanlığı’nın hasta mahpuslarla ilgili resmi ve güncel veri açıklamamasının, kamuoyunun bilgiye erişimini engellediğini ve çözüm üretmeyi zorlaştırdığını da eleştirdi.
Cezaevlerinde Sağlık Hakkı İhlalleri Derinleşiyor
Raporda hasta mahpusların yaşadığı temel sorunlar ayrıntılı şekilde sıralandı:
Nakil ve Sevk Koşulları: Mahpuslar hastaneye ring araçlarında, küçük ve hijyenik olmayan bölmelerde taşınıyor. Özellikle kronik rahatsızlığı olanlar için bu koşullar hayati risk taşıyor.
Kelepçeli Muayene: Mahpusların hastane muayeneleri sırasında kelepçelenmesi ve muayene odalarına askerlerin girmesi, hasta-doktor mahremiyetini ihlal ediyor.
İnsanlık Onurunu Zedeleyen Uygulamalar: Ağız içi arama gibi insanlık dışı uygulamalar nedeniyle mahpuslar hastaneye gitmeyi reddedebiliyor.
Yetersiz Tıbbi Müdahale: Revire çıkışlar ve hastane sevkleri aylarca geciktiriliyor; uzman doktorlara ulaşım imkânsız hale geliyor.
Barınma Koşulları: Cezaevleri yeterince ısıtılmıyor ve hijyen koşulları sağlanamıyor. Temiz suya erişim kısıtlı, kantinden su almak zorunlu hale getirilmiş durumda.
Beslenme Problemleri: Yemeklerin miktarı yetersiz, kalitesi düşük. Diyet gereksinimleri olan hastalara uygun beslenme sağlanmıyor.
Aşırı Kalabalık: Birçok cezaevinde aşırı kalabalık koğuşlar sağlık sorunlarını daha da artırıyor.
Yüksek Güvenlikli Hapishaneler: Mahpuslar tek kişilik, nemli, mikrop yuvası odalarda izole bir şekilde tutuluyor. Temiz hava ve doğal ışık erişimi sınırlı.
“Hasta Mahpuslar Derhal Serbest Bırakılmalı”
İHD açıklamasında, uluslararası hukuk ve etik standartlar hatırlatıldı. Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) ve Birleşmiş Milletler’in belirlediği normlar çerçevesinde ağır hasta mahpusların cezaevlerinde tutulmasının insanlık onuruna aykırı olduğu vurgulandı.
İHD, şu talepleri dile getirdi:
Cezaevinde tedavisi yapılamayan hastaların infazları acilen durdurulmalı.
Hasta mahpusların tedavileri tam teşekküllü hastanelerde yapılmalı ve ailelerinin yanında sürdürülmeli.
Sağlık sebebiyle infaz ertelemesi kararlarında Adli Tıp Kurumu tek merci olmaktan çıkarılmalı; hastanelerin raporları esas alınmalı.
Kelepçeli muayene uygulamaları son bulmalı; hasta mahpuslar insan onuruna yakışır şekilde tedavi edilmeli.
Ring araçlarıyla nakil uygulaması kaldırılmalı, ağır hastalar ambulansla taşınmalı.
Cezaevindeki yemeklerin kalitesi artırılmalı, diyet yemek ihtiyacı olanlara özel menüler sunulmalı.
Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevlerindeki mahpuslar insan sağlığına uygun koşullarda barındırılmalı.
“Toplumun Adalet İnancı Zedeleniyor”
İHD temsilcileri, cezaevlerinde yaşanan bu ihlallerin sadece mahpusların değil, toplumun da adalete olan inancını zedelediğini vurguladı. “Hasta mahpusların tedavisiz bırakılması, işkenceye varan uygulamalarla ölümüne sebebiyet verilmesi, bir toplumun adalete olan güvenini derinden yaralar” denildi.
İHD ayrıca, Türkiye’nin ceza infaz sisteminin Birleşmiş Milletler Mandela Kuralları ile uyumlu hale getirilmesi, ağır hasta mahpusların tahliye edilerek tedavilerinin toplum içinde sürdürülmesi gerektiğini bir kez daha hatırlattı.
DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025EKONOMİ
27 Ağustos 2025