0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

2024 Hububat Alım Fiyatları

TMO, 2024 yılı için hububat alım fiyatlarını belirledi. Makarnalık buğday için ton başına 10 bin, ekmeklik buğday için ton başına 9 bin 250 ve arpa için ton başına 7 bin 250 lira ödeme yapılacağını açıkladı. Ancak Kaymak, bu fiyatların çiftçilerin üretim maliyetlerini karşılamadığını vurguladı.

Maliyetler ve Üretim Durumu

Kaymak, 2023 ve 2024 fiyatları arasında yüzde 10 civarında bir zam yapıldığını ancak enflasyon oranının göz önüne alındığında bu zammın yetersiz kaldığını belirtti. “Bir dönüm tarla için 1750 lira kira, 30 kilo tohum, 30 kilo gübre ve diğer masraflar dahil olmak üzere toplam 3400 TL harcama yapılıyor. Bir dönümde aldığımız verim ise kuru tarımda 300-350 kilogram, suluda ise 400-450 kilogram arasında değişiyor,” dedi.

Devletin destekleme üzerinden hesaplama yaptığını ve 300 kilogram buğday için 2700 lira ödeme yaptığını belirtti. Bu hesapla, çiftçinin maliyetlerini bile karşılayamadığını ifade eden Kaymak,  “2023’teki fiyatlarla 2024’teki fiyatlar arasında yüzde 10 civarında zam yapmışlar. Günümüz şartlarındaki enflasyonu görüyorsunuz. Hepimiz bu bölgenin insanıyız, çiftçiliği biliyoruz. Eylül ayında tarlaya yapılan masrafı size açıklayayım. Bir tarla kiralıyorsunuz, bunu bir dönüm üzerinde hesaplayalım. Bir dönüme öncelikle 1750 lira kira parası ödüyorsunuz. Bir dönüme 30 kilo tohum atıyorsunuz, 30 kilo gübre atıyorsunuz, daha sonra bütün bu mazot vesaire masraflarını hesaplıyorsunuz, bir dönüme 3 bin 400 TL para harcıyorsunuz. Bunun birde ilaçlama olayı var. Yani bir dönüme tohumu, mazotu, ilacı, işçiliği derken 3 bin 400 TL’yi bir dönüme masraf yapılmış oluyor. Bir dönümde aldığımız verim 300-350 kilogram arasındadır. Bu kuruda hesapladığımızdır suluda biraz daha yüksektir. Suluda 400-450 kilogramı buluyor. Devlette bunu görüyor ve destekleme üzerinden 300 kilogram üzerinden hesaplama yapıyor. 300 kilogramı bugünkü verdiği para ile çarptığınız zaman, bir dönüm başına 2700 lira yapıyor. Girdi ile maliyet arasında bir fark yok. Her sene hükümet toplanıyor Cumhurbaşkanı övünerek diyorki ben buğdayı bu fiyattan alıyorum. Ancak bu sene yüksek fiyat veremedikleri için TMO ofisleri kendi internet sayfalarında açıklama yaptı” diye konuştu.

Hasat Döneminde Açıklanan Fiyatlar ve Bölgesel Eşitsizlikler

Kaymak, hasat başlamadan önce fiyatların açıklanması gerektiğini, ancak bu yıl fiyatların geç açıklandığını eleştirdi. Ayrıca, hükümetin politikalarının özellikle oy almadığı bölgelere hizmet etmediğini iddia etti. Diyarbakır ve çevresine yeterli altyapı yatırımı yapılmadığını, otoyol projelerinin ise ihmal edildiğini söyledi.

Tarım sektörünün bölgenin lokomotifi olduğunu da sözlerine ekleyen Kaymak, “Ben bir hafta önce hasatada gittiğim zaman dedim ki, çiftçilerimiz hasata başladı ancak halen fiyatlar açıklanmadı. Daha önceleri hasat başlamadan açıklanırdı, fındık öyledir, mısır öyledir, pamuk öyledir yani Türkiye zaten sıkıntılı bir süreçteydi, sanayi sıkıntılı, tarımda sıkıntıya girince ve bizim bölge tarımdan dolayı ayaktadır. Hakikattende tarım sektörü bizim bölgenin lokomotif bir sektörüdür. İstihdamın sağlandığı bir bölgedir. Hükümetin diğer politikaları özellikle işte kendisine oy çıkmayan bölgeye hizmet etmiyor. Bir önceki dönemlerde AK Parti Urfa’ya kadar belediyeleri alıyordu, ilçelerin bir kısmını da alıyordu bütün hizmetleri getiriyorlar işte Antep’e kadar getiriyorlar. Antep’i geçiyorlar ondan sonra bize hizmet getirmiyorlar. Bazen diyorlar ki Maraş’ta 5-10 sanayi kuruluşu çıkıyor diyorlar, Antep’ten çıkıyor, burada bizim Diyarbakır’da uluslar arası bir yoldur ülkeleri İran’ı, Özbekistan’ı, hatta dün hepimiz gördük Özbekistan ile yapılan anlaşmaları, ara yolu Maraş’a otobanı götürüyor ama benim Diyarbakır’a gelince yok. Bu hükümet döneminde 2002 yılından sonra Diyarbakır yol anlamında otoban anlamında hiçbir hizmet yapılmadı. Zaten çift yolları Türkiye’nin her tarafına yaptılar. Zaten Avrupa araba satılıyor, haliylen bu çift yollarda ona müsait olması lazım. Gelişmiş ülkelerin hepsinde bütün yollar hepsi otobandır biz halen duble yollarla övünüyoruz. Tabikide olması lazım, çünkü kaza riski daha aza düşüyor, otoban olunca” diye konuştu.

Tarım ve Hayvancılık Sorunları

Kaymak, GAP projesine yeterli yatırım yapılmadığını ve sulama kanallarına harcama yapılmadığını belirtti. Bu durumun işçilerin diğer illere göç etmesine sebep olduğunu ve tarım sektöründe ciddi sorunlar yaşandığını ifade ederek, ” Yıllarca hükümet burada çiftçimize hizmet yapmadı, niye yapılmadı diye sorarsanız, GAP için hiçbir lira harcama yapmadılar. Sulama kanallarına hiçbir kuruş harcamadılar. Halen bizim işçilerimiz, Diyarbakır’dan, Batman’dan, Siirt’ten, Urfa’dan diğer illere işçi gönderiyoruz. Traktörlerle, kamyonlarla bu işçilerimiz gidiyor. Kazalar yaşanıyor, bunlar olmadığı müddetçe bu kazalar devam edecektir, bu kazaların sorumlusuda bu hükümettir” dedi.

“Çiftçilerimiz zor durumdadır”

DEVA Partisi Diyarbakır İl Başkanı Remzi Kaymak, çiftçilerin zor durumda olduğunu, üretim maliyetlerinin altında kalan fiyatlar nedeniyle çiftçilerin zarar ettiğini ve hükümetin bu duruma acil çözüm üretmesi gerektiğini vurguladı. Tarım sektörüne daha fazla destek verilmesi gerektiğini belirten Kaymak, “Çiftçilerimiz zor durumdadır, çiftçi yaptığı masrafı alamıyor, çiftçi eksi durumdadır. Düşünsenize normalde çiftçi samanı stok eder ve satardı. Şuan samanı tarlada bırakıyorlar, çünkü hayvancılık diye bir şey kalmadığı için ve samana talep olmadığı için haliylen daha önce samanı biçerciler alıyordu yada samanı satıp biçer parasını ödeyebiliyorlardı. Şimdi ise biçer parasını bile cebinden ödemek zorunda kalıyor. Samanı olduğu gibi tarlada bırakıyorlar, eskiden bütün doğuya buradan saman gidiyordu Erzurum’a, Ağrı’ya kadar saman gönderiyorduk. Bir hafta önce bir köydeydim, dedim neden samana çevirmiyorsunuz, dediki samanı soran yok alan yok samanı niye sormuyorlar hayvancılık bitmek üzere. Bizim bölgede zaten daha önce bitmişti, diğer doğu bölgelerinde bile bitmek üzere hal böyle olunca saman tarlada kaldı. Çiftçi yaptığı zahmeti ektiğini biçerken eksiye giriyor. Birde çiftçi bu harcamaları yaparken, tarım krediden kredi alıyor, diğer bankalardan kredi alıyor bunlarada faiz işliyor. Borçlanan çiftçi öderken faiziyle ödüyor oda yüzde 10’a yakın bir masraf oluşturuyor” diye konuştu.