0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

KULP-DER öncülüğünde bugün saat 13.00’te gerçekleşen açıklamaya CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu , çevre örgütleri, köylüler, sivil toplum temsilcileri ve çok sayıda yurttaş katıldı.

Etkinlikte, yayla alanlarında sürdürülen maden arama ve çıkarma çalışmalarının doğaya ciddi zararlar verdiği belirtildi. Açıklamada özellikle su kaynaklarının kuruması, toprağın verimsizleşmesi, yerel bitki örtüsünün tahrip edilmesi ve hayvancılıkla geçimini sağlayan köylülerin yaşam alanlarının daralması gibi sonuçlara dikkat çekildi.

“Ekolojik Yıkım Görmezden Geliniyor”

KULP-DER tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Maden şirketleri tarafından yürütülen doğa talanı, yalnızca çevreyi değil, aynı zamanda bizlerin yaşam hakkını da tehdit ediyor. Bu yaylalar, nesiller boyunca atalarımızın su içtiği, hayvanlarını otlattığı, yaşamlarını sürdürdüğü alanlardır. Şimdi ise sermaye odaklı politikalar uğruna göz göre göre yok ediliyor. Ekolojik yıkım karşısında yıllardır yaptığımız uyarılar dikkate alınmıyor, yetkililer sessizliğini koruyor.”

“Yaylalarımız Rant Alanı Değildir”

Basın açıklamasında söz alan çevre aktivistleri ve köylüler, maden faaliyetlerinin hiçbir çevresel etki değerlendirmesi yapılmadan sürdürüldüğünü, halkın görüşünün alınmadığını ve yaylaların adeta bir “rant alanı” haline getirildiğini vurguladı. Katılımcılar, sadece Hasandin Yaylası’nda değil, bölgedeki diğer yüksek rakımlı alanlarda da benzer faaliyetlerin sürdüğüne dikkat çekti.
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu yaptığı açıklamada”Hemşeriniz, dostunuz, kardeşiniz, avukatınız olarak buradayım. Maden meselesi; sadece Diyarbakır’ın değil, tüm Türkiye’nin gündeminde. Burayı talan etmeye, talan edip buradan gitmeye niyetlenmiş şirketlerin karşısında, rantçıların karşısında birlikte duracağız. Burada iki tane denge var; onu da bilmemiz lazım. Sonuçta bir siyasal iktidar var, bu madenlerin, yeraltı zenginliğinin kullanılması meselesi var”dedi