0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Dr. Şenol, girişimsel radyolojinin; anjiyografi, ultrason, bilgisayarlı tomografi ve MR gibi ileri görüntüleme yöntemlerini rehber olarak kullandığını belirterek, “Bu branş, klasik cerrahi yöntemlerin aksine, tedavileri ameliyatsız olarak yapar. İşlemler çoğunlukla küçük bir iğne deliğiyle gerçekleştirilir ve vücutta yara izi kalmaz. Bu nedenle ‘mini cerrahi’ olarak da adlandırılır” dedi.

Hastalar Aynı Gün Taburcu Olabiliyor

İşlemlerin çoğunda anestezi ya da büyük cerrahi kesi gerekmediğini vurgulayan Dr. Şenol, “Yüksek teknolojili cihazlarla uygulanan bu tedavilerin ardından hastalar genellikle aynı gün ya da bir gün hastanede kaldıktan sonra evlerine dönebiliyor” ifadelerini kullandı.

Biyopsiler Artık Daha Kolay ve Konforlu

Dr. Ayhan Şenol, özellikle kanser tanısında kullanılan iğne biyopsilerinin, geçmişe göre çok daha sık ve güvenli şekilde uygulandığını ifade etti. “Biyopsi işlemi lokal anestezi ile hastanın rahat bir pozisyonda olduğu ortamda yapılır. İşaretlenen bölgeye özel bir biyopsi iğnesi ile ulaşılır, işlem sırasında hafif bir basınç hissi olabilir ancak bu normaldir. Sonrasında bölgeye basınç uygulanarak kanama riski önlenir ve pansumanla işlem tamamlanır” dedi.

Biyopsi işlemlerinin toplumda yeterince bilinmediğine dikkat çeken Dr. Şenol, bu işlemlerin kanserin tanısı kadar genetik analizlerle tedavi planlamasına da büyük katkı sunduğunu dile getirdi.