Divan şairine yöneltilen eleştiriler, genellikle onu yeterince tanımamaktan kaynaklanır. Oysa divan şairliği, toplumdan kopuk ve hayatla ilgisi olmayan suni bir edebiyat değildir. Farklı meslek gruplarından gelen şairler, bu edebiyata ilgi göstermiş ve eserler üretmiştir.
Osmanlı Dönemi’nde Diyarbakırlı devlet adamları arasında sadrazamlık, vezirlik, nisancılık gibi üst düzey görevlerde bulunmuş birçok kişi, aynı zamanda divan şiriyle ilgilenmiştir. Diyarbakır’ın kültürel anlamda “Küçük İstanbul” gibi değerlendirilebileceğini ifade eden Evliya Çelebi, şehirde birçok farklı meslekten seçkin şairlerin Fuzûlî ve Ruhî- i Bağdadi tarzında kasideler söylediğini belirtir.
Esnaf, tüccar, esnaf ve diğer serbest meslek sahipleri gibi farklı meslek gruplarından gelen Diyarbakırlı şairler, sadece geçimlerini kazandıkları meslekleriyle değil, aynı zamanda divan şiriyle de ilgilenmişlerdir. Hadîdî Efendi demirci esnafından gelirken, Çâkerî mücellitti ve Hacı Civân kahvehane işletmiştir. Ahmed Paşa Rakka valiliği yaparken Edîb, Nardâ Kadısı, İskender Paşa Diyarbakır Valisi, Emnî Kethüda, Tâ’ib ise müziğin sanatçısıydı.
Diyarbakır’ın esnaf şairlerinden biri olan Şair Hadîdî Efendi, demircilik mesleğiyle öne çıkar. 19. yüzyıl Diyarbakır’ının renkli simalarından biri olan Hadîdî, demirci dükkânında çalışırken aynı zamanda sufi şairliğiyle tanınır. Bahar aylarında dostlarıyla mesire alanlarına giden Hadîdî, çekicini kullanarak demirlere vurarak melodik sesler çıkarmış ve adeta bu seslerle şiirini ifade etmiştir.
Diyarbakır’ın vali şairleri arasında yer alan Ahmed Paşa, sadece valilik göreviyle değil, aynı zamanda şair kimliğiyle de öne çıkar. Rakka valiliği yapmış olan Ahmed Paşa, devlet adamlığına ek olarak şairlikle de tanınmış ve Şehzade Mehmed’e yazdığı dizelerle dikkat çekmiştir. Diyarbakır’ın diğer vali şairleri arasında Esad Paşa ve İskender Paşa da bulunur. Esad Paşa, Diyarbakır’da uzun yıllar valilik yapmış ve şehre pek çok eser kazandırmıştır. İskender Paşa ise birçok zafer elde etmiş ve Diyarbakır’da 14 yıl valilik yapmış bir devlet adamıdır.
Diyarbakır’ın hattat şairleri arasında öne çıkan isimlerden biri Kasım Gubârî Efendi’dir. Diyarbakır doğumlu olan Gubârî, sadece hat sanatında değil, aynı zamanda şiirle de ilgilenmiştir. Sultan Ahmet Camii’nin celî yazılarını yazan Gubârî Efendi, aynı zamanda toz tanesi kadar küçük yazılarıyla da ün kazanmıştır. Bir pirinç tanesi üzerine yazdığı İhlas suresini devrin sadrazamına hediye etmiştir.
Diyarbakır’ın diğer hattat şairi Halil Hamîd, 1771 yılında doğmuş ve medrese eğitimi aldıktan sonra İstanbul’a giderek tanınmış şairlerle sohbet etmiş ve gelişimine katkıda bulunmuştur.
Yukarıda adı geçen şairlerin yanı sıra Diyarbakır’da kadı, müderris, din adamı gibi farklı meslek ve mesleki geçmişlere sahip pek çok divan şairi yetişmiştir. Bu şairler, Osmanlı devletinin birçok vilayetinde olduğu gibi Diyarbakır’da da divan şiri geleneğine katkıda bulunmuş, bu kültürel zenginlik ve estetik mirası devam ettirmiştir.
DİYARBAKIR HABERLERİ
28 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
28 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
28 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
28 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
28 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
28 Ağustos 2025EKONOMİ
28 Ağustos 2025