0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

“Terörsüz Türkiye” söyleminin önemli bir hedef olduğunu ancak askeri anlamda terör örgütlerinin çok büyük oranda yenildiğini ifade etti.
Ensarioğlu, Ortadoğu’daki gelişmelerin ve Türkiye’nin yeni hedeflerinin bu konunun çözümünü zorunlu hale getirdiğini belirtti. Kürtlerin tarih boyunca bölge siyasetinde kritik bir rol oynadığını hatırlatan Ensarioğlu, “Kürtler belki bu son merhale çünkü anayasa değişikliğini gerektiren şeyler var. Birde şiddet sorunu henüz çözülmedi. Şimdi aslında Terörsüz Türkiye falan deniliyor, neticede teknik olarak askeri olarak örgüt aslında yenildi, terör sorunu da çok önemli bir ölçüde çözüldü.

Türkiye buna mecbur kaldığı için yeni bir merhaleye geçmedi aslında. Bir taraftan Ortadoğu’daki gelişmelerin dayattığı bir mecburiyettir, diğer taraftan Türkiye’nin önüne koyduğu büyük hedeflerin dayattığı bir mecburiyettir. Yani Türkiye Ortadoğu’da, Ön Asya’da, Kafkaslarda, Afrika’da yeni hedefler önüne koymuş bu hedeflere varabilmesi için başta kendi evinin içindeki sorunu çözmesi lazım, diğer taraftanda Ortadoğu’daki gelişmeler yine İsrail’in sürekli dile getirdiği gibi, Amerika’nın sürekli yine yaptığı gibi Kürtleri bir araç olarak kullanmaya çalışıyorlar. Şimdi bu kadar büyük hedefleri olan bir Türkiye’nin önünde hem çok büyük fırsatlar hemde büyük riskler var. Bu riskleri berteraf etmesi için mutlaka kendi evinin için dizayn etmesi lazım ve Kürtlerle tarihte olduğu gibi, bin yıllık kardeşlikten bahsediyoruz” dedi.
Yeni Bir Anayasa ve Tarihsel Perspektif
Ensarioğlu, yeni bir anayasa ihtiyacını vurgularken, Türkiye’nin Kürtlerle olan tarihsel bağlarına da dikkat çekti. Osmanlı döneminde, Yavuz Sultan Selim’in Kürtlerle kurduğu ittifak sayesinde Osmanlı’nın sınırlarını genişlettiğini ve bölgeye barış getirdiğini belirtti. Kürt meselesinin sadece siyasi değil, tarihsel bir arka planı da olduğunu dile getiren Ensarioğlu, “Bu hikayeden bir kardeşlik değil, gerçekten Selçuklu’dan, Osmanlı’ya ve ta Cumhuriyete kadar gerçekten bir yaşam var. Şimdi gelinen merhalede yeni bir anayasa ve Ortadoğu’daki gelişmeleri bertaraf etmek Türkiye önüne koyduğu hedefleri gerçekleştirebilmek için doğru temelde bir ittifak. Hani ucuza kapatmak temelinde değil, doğru temelde bir ittifak ve bu ittifakı Türkiye yeni baştan yapmalı. Geçmişte de yaptı, Yavuz Sultan Selim döneminde yaptı Kürtlerle bu ittifakı ve Yavuz Sultan Selim’e kadar Osmanlı’nın sınırları Konya, Kayseri, Sivas’tı. Ne zaman Kürtlerle doğru temelde ittifak kurdu Osmanlı Ortadoğu’nun, Afrika’nın bir kısmını, Kafkasların, Balkanların neredeyse hakimi oldu. Tabi Emperyal anlamda bir hakimiyetten bahsetmiyoruz. Kardeşlik temelinde yeni baştan, Kürdün, Türkün ve bu coğrafyada herkesin mutlu olabileceği bir ittifaktan bahsediyoruz. İnşallah bu yeni dönem buna vesile olur” diye konuştu.