1952 yılında arkadaşı Ahmet Ketencigil’in kurduğu Şart Postası gazetesinin idare ve mesul müdürü olarak çalışır. Şam, Bağdat, Kıbns, Paris ve Tahran radyolarını dinleyerek haber alır. Gazete haberlerin önem derecesine göre, İstanbul gazetelerinde önce yayımlar.Altı ay sonra Ahmet Ketencigil’in ricası üzerine muhasebeci olarak Elazığ’daki işlerin başına geçer.
1953 yılında Diyarbekir’e döner. Bir arkadaşının kefaletiyle Ziraat Bankası’ndan üç bin lira çeker matbaa malzemelerini almak üzere Ağustos ayında İstanbul’a gider. Bab-ı Ali yokuşunda Reşit Efendi HanI’ndaki bir ticarethaneden matbaa malzemesi satın alıp Diyarbekire gönderir. Bu arada aym handa bulunan dünyanın en büyük hattatlarından hemşehrisi Hattat Hamid Aytaç Bey’le tanışır. Güzel bir dostluğun adımlarını atarlar. Ve bu dostluk ömür boyu sürecektir. 1953 yılında İstanbul’da matbaa malzemelerini alıp Diyarbekir’ e döner.
Abdussettar Hayati Avşar ”Diyarbekir’de Şark Postası gazetesinin yazıişleri ve mesul müdürü olarak tek başıma çıkarmaya başlar. 8 Eylül 1953 yılında kendi gazetesi Ümmid’i neşre başladı. 1954 yılında on bir gazete birden çıkardı. Sonra Mardin İdil gazetesini ilave etti on iki tane, Türkiye’de değil, dünyada ilk defa on iki gazeteyi birden çıkaran kişiyim demiştir Abdussettar Hayati Avşar.İlçeler dahil sayılan on üçü bulan yerel gazete çıkarır. Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü bulunduğu Diyarbekir’deki Ümmid, Miyafarkin (Silvan), Nur-i Zülkif (Ergani), Hani, Kulp, Hazro, Lice, Eğil, Bisrnil, Çınar, Çermik, Dicle, Çüngüş ve İdil gazetelerini çıkarır. Bu gazetelerin idare ve mesul müdürü Yazı İşleri Abdüssettar Hayati Bey’dir. Hani gazetesinin sahibi Hanım Efendi eşi Hacı Ana Müslime Avşarl’dır. Bu gazetelerde baş yazar olarak birçok makalesi, araştırma ve incelemeleri yayımlanır. Diyarbekir Valileri, İpek Böcekçiliği, Ziya Gökalp’ın Halk Klasikleri, Nasreddin Hocanın Latifeleri, “Diyarbekir Musikisi ve Diyarbekir’de Musiki” başlıklı araştırmaları gibi bir çok makaleye imza atar. Gazetelerde haberlerin yanı sıra edebiyat ve tarihe ışık tutacak yazılarda yayınlar. Çok çalışır, daima araştırır, araştırmalarından dolayı çoğu zaman eve gelemez. 1948 yılında Celal Bayar ve arkadaşlarının Diyarbekire geldiğini öğrenince Demokrat Parti Diyarbekir İdare Heyeti’nin bulunduğu binaya gider. Celal Bayar konuşmasım bitirdikten sonra söz alır ve şöyle der. “Diyarbekir ilmi, irfanı, sanatı ile dünya üzerinde zirveye çıkmış, sancağım şahikalara dikmiş bir mernlekettir. Bu husus bütün dünyaca bilinmekte ve kütüphaneleri dolduran eserler de, dünya ilim alemine kuvvetle yaymaktadır.
DİYARBAKIR HABERLERİ
28 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
28 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
28 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
28 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
28 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
28 Ağustos 2025EKONOMİ
28 Ağustos 2025