0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Tarihi ve mimari dokusuyla büyülüyor

18. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu döneminde Çıldır valisi Çolak Abdi Paşa tarafından yapımına başlanan, oğlu İshak Paşa döneminde tamamlanan saray; Osmanlı, Selçuklu ve Pers mimarisinden izler taşıyor. Yaklaşık 116 yıl süren yapım süreciyle tarihe geçen eser, 7 bin 600 metrekarelik alanı, 366 odası, divan salonları, camisi, türbesi ve kervansarayıyla dikkat çekiyor.

Zengin taş işçiliği, kabartmaları ve süslemeleriyle adeta bir açık hava müzesi görünümündeki saray, hem tarih meraklılarına hem de fotoğraf tutkunlarına görsel bir şölen sunuyor. Özellikle gün batımında sarayın arkasında Ağrı Dağı’nın ihtişamlı görüntüsüyle birleşen manzara, ziyaretçilerin unutulmaz anılar biriktirmesine olanak sağlıyor.

Turizme katkı bekleniyor

Her yıl binlerce turistin ziyaret ettiği İshak Paşa Sarayı, Doğubayazıt’ın kültürel ve ekonomik hayatına da büyük katkı sağlıyor. Bölge halkı, sarayın daha etkin tanıtılmasıyla turizm gelirlerinin artacağını belirtiyor. Özellikle yaz aylarında yerli turistlerin yanı sıra yabancı turistlerin de yoğun ilgisiyle karşılaşan saray, bölgenin tarihi zenginliklerini ön plana çıkarıyor.

Halkın beklentisi

Doğubayazıtlı vatandaşlar, İshak Paşa Sarayı’nın sadece Ağrı’nın değil, tüm Türkiye’nin tanıtımında önemli bir rol üstlenmesi gerektiğini ifade ediyor. Turizm yatırımlarının artmasıyla birlikte hem bölge ekonomisinin canlanacağı hem de gençlerin iş imkanlarının çoğalacağı görüşü dile getiriliyor.

Tarihin ve güzelliğin buluştuğu nokta

Tarihi atmosferi, mimari görkemi ve doğal güzellikleriyle birleşen İshak Paşa Sarayı, sadece Doğubayazıt’ın değil, tüm Anadolu’nun kültürel miras hazinelerinden biri olarak öne çıkıyor. Bölgeyi ziyaret eden turistler, “Böylesine ihtişamlı bir eserin korunarak gelecek nesillere aktarılması gerekiyor” görüşünü paylaşıyor.