0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sur ilçesi, kültürel ve tarihi zenginliğiyle dikkat çeker. Burada, geçmişten günümüze uzanan pek çok medeniyetin bıraktığı izlere rastlamak mümkündür. Arkeolojik kazılar, dünyanın en eski yerleşim yerlerinden birinin burası olduğunu göstermektedir. Yaklaşık 30 farklı uygarlık, Sur’un topraklarında hüküm sürmüş ve bıraktıkları eserlerle bu toprakları süslemiştir.

Sur ilçesi, adeta açık hava müzesi gibidir. Ahmed Arif, Cahit Sıtkı Tarancı, Ziya Gökalp gibi ünlü şairlerin müze evleri burada bulunmaktadır. Ayrıca Ali Paşa, Aynalı Minare, Behram Paşa, Fatih Paşa (Kurşunlu), Melik Ahmet Paşa, Safa Parlı, Nasuh Paşa, Hz. Ömer, Nebi, Şeyh Mutahhar, Hz. Süleyman gibi tarihi camiler ile Meryem Ana, Saint George, Mar Petyun, Ermeni Protestan, Ermeni Katolik, Surp Giragos gibi kiliseler de ilçenin dini mirasını oluşturur.

Sur’un sokakları, tarih kokar. Gazi, Erdebil, Kuşdili gibi köşkler; Deliler (Kervansaray), Hasan Paşa, Sülüklü hanlar gibi yapılar geçmişin ihtişamını günümüze taşır. Dört Ayaklı Minare, İç Kale, On Gözlü Köprü gibi mimari yapılar ise ziyaretçileri kendine hayran bırakır.

Bunların yanı sıra Cemil Paşa Konağı ve Kadılar Hamamı gibi tarihi mekânlar da Sur ilçesinin kültürel dokusunu oluşturan unsurlardan sadece birkaçıdır. Sur, sadece bir ilçe değil, aynı zamanda Diyarbakır’ın tarihî ve kültürel birikiminin bir yansımasıdır. Geçmişin izlerini sürmek ve bu zengin mirası keşfetmek isteyenler için eşsiz bir destinasyondur.