DOLAR 41,1096 0,53%
EURO 47,8619 0,59%
ALTIN 4.474,58-0,17
BITCOIN 45801820,39%
Diyarbakır
37°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Diyarbakır’ın sokaklarında bir emeğin hikayesi

Diyarbakır’ın sokaklarında bir emeğin hikayesi

Diyarbakır ve çevresinde yirmi yıldır her sabah minibüslerine atlayıp yollara düşen Kalaycı ailesi, bakır kapları kalaylıyor, çaydanlıkları parlatıyor. Salih ve Hamide Kalaycı çifti, dedelerinden miras kalan bu zanaatı yaşatarak, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ihtiyaç duyan insanlara ulaştırıyorlar.

ABONE OL
6 Kasım 2024 10:08
Diyarbakır’ın sokaklarında bir emeğin hikayesi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

6 Kasım 2024 10:07


Kaynak: RAMAZAN SEYKAN - ÖZEL HABER

“Doğu’nun ekmeğini yiyoruz,” diyor Salih Kalaycı, mesleğine duyduğu bağlılığı vurgularken. Çift, yıllar içinde Diyarbakır’ın pek çok mahallesinde, sokak sokak gezerek çaydanlıkları, tencereleri ve bıçakları onarmak ve parlatmakla ünlendi.

Salih Kalaycı: “Doğu’nun Ekmeğini Yiyoruz”

İstanbul doğumlu Salih Kalaycı, 20 yıldır Diyarbakır’a düzenli olarak gidip geliyor. “Mutfak malzemelerinin parlatım ve onarım işlerini yapıyoruz,” diye başlıyor sözlerine. Kalaycılık mesleğinin ailesine dedesinden miras kaldığını ifade eden Kalaycı, yıllar içinde bakır kapların kullanımının azalmasıyla işlerinde bazı değişiklikler yapmak zorunda kaldıklarını belirtiyor. “Kalay mesleği öldüğünden dolayı çaydanlığa dönüş yaptık,” diyor. Ancak işin özünde, geleneksel bir zanaati yaşatmak var:

“Doğuyu seviyoruz, burada çok güzel insanlar var. Vatandaşlar bize güveniyor, tadilatını yaptırmak ve parlatmak istedikleri çaydanlıklarını, diğer eşyalarını getirip bırakıyorlar. Yarım saat, bir saat sonra gelip tertemiz haliyle alıyorlar. Ekmeğimizi taştan çıkarıyoruz.”

Salih Kalaycı’nın Diyarbakır’da bir evi var, bu yüzden şehre sık sık gelip gidiyor. Sıkı bir çalışma disipliniyle, bu zorlu ve emek isteyen işi 20 yıldır aksatmadan sürdürüyor.

Hamide Kalaycı: “Dede Mesleğimiz Bu, Başka İş Bilmeyiz”

Hamide Kalaycı da eşine destek olan ve aynı zamanda zanaatı birlikte yürüten bir diğer önemli isim. Eşinin yanında, dededen kalan bu mesleği yaşatmanın gururunu taşıyan Hamide Hanım, işlerini sokak aralarına taşıdıklarını anlatıyor. Onlar için en iyi yerler, minibüslerini park edip işlerini sergiledikleri mahalleler. Hamide Kalaycı, “Karı kocayız, eşimle beraber çalışıyoruz. Bu bizim dede mesleğimiz, biz başka iş bilmeyiz,” sözleriyle hayatlarının nasıl bu iş üzerine kurulduğunu özetliyor. Çift, bu meslekle doğmuş, bu meslekle büyümüş ve şimdi de bu meslekle hayatlarını sürdürüyor.

Bakırın ve Çeliğin Parlayan Yolculuğu

Kalaycı çifti, mesleklerini icra ederken aynı zamanda zanaatlarının da yaşamasına katkıda bulunuyor. Günümüzde unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden olan kalaycılık, onların ellerinde yeniden can buluyor. Özellikle bakır kapları kalaylama işlemi, sağlığa uygunluğu ve estetik görselliği sebebiyle birçok insan tarafından tercih ediliyor. Çaydanlık ve bıçak gibi günlük kullanımdaki eşyaları parlatmak ise, aileye işlerini sürdürebilmeleri için bir kapı açmış durumda.

Bir Zanaatın Peşinde

Kalaycı ailesi, tüm zorluklara rağmen dedelerinden kalan mirası yaşatmaya kararlı. Sokak sokak gezerek, insanlara hem güven veriyor hem de unutulmaya yüz tutmuş bir geleneği gün yüzüne çıkarıyorlar. Bu zorlu işte kalaycılığın ve zanaatın önemini hatırlatıyor, gelecek kuşaklara aktarılması için çabalıyorlar.

Salih ve Hamide Kalaycı’nın Diyarbakır sokaklarındaki 30 yıllık emek hikayesi, bu mesleğin yalnızca ekonomik bir geçim aracı değil, aynı zamanda bir kültürel mirasın korunması anlamına geldiğini gösteriyor.

gazetedetay

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP