0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Eğil’e gidenler, Diyarbakır’dan yola çıkıp Karacadağ’ın volkanik taşları arasında, buğday tarlaları ve meyve bahçeleri arasında bir yolculuğa çıkıyorlar. Yarım saatin biraz üzerindeki bu kısa yolculuk, Eğil’i beyaz evleri, göl kenarındaki tekneleri ve muazzam tarihi kale ile karşılarına çıkarıyor. Ancak bu mekanın görkemi sadece yüzeye yakın, kale gibi heybetli.

Eğil Kalesi: Tarihin Kadim Kitabı

Eğil Kalesi, bugün yıkıntılar arasında görünse de aslında Eğil’in tarihini barındıran kadim bir kitap gibidir. İlk adımda karşımıza çıkan Assurlular, tepenin çevresini derin vadilerle saran kaleyi inşa eden ilk uygarlık olarak bilinir. Kale duvarlarında bulunan Assur kralı figürü ve çivi yazısı örnekleri, bu inancı destekler niteliktedir.

Eğil Kalesi, Assurluların ardından bölgeye yerleşen farklı uygarlıklara sığınak olmuş gibi görünüyor. Hunlar ile Doğu Roma İmparatorluğu arasındaki savaşlarda, Eğil Kalesi halk ve askerleri için bir sığınak haline gelmiş. Eğilli Yuhanna’nın “Kilise Tarihi” adlı eserine göre, kaledeki tüneller, düşman saldırısı durumunda kaleyi terk etmek için kullanılmış olabilir.

Doğal Güzelliklerle İç İçe: Eğil Gölü ve Tekne Gezisi

Eğil’e gelen ziyaretçiler, heybetli kalenin ardında gizlenmiş Eğil Gölü’nün doğal güzelliğine tanıklık ediyorlar. Göl kenarında beyaz kayalıklar, kır çiçekleri ve göletin sakin suları, ziyaretçilere huzurlu bir atmosfer sunuyor. Eğil’in turistik cazibesinin önemli bir parçası olan tekne gezileri, gölde dolaşarak Kral Mezarları’nın kıyısından geçiyor.

Eğil’in Derin Tarihi ve İsim Kökeni

Eğil, tarih boyunca birçok medeniyetin izlerini üzerinde taşımıştır. Subarrular, Hurriler, Mitanniler, Urartular, Assurlular, Medler, Persler, Romalılar, Ermeniler, Abbasiler, Bizanslılar, Büyük Selçuklular, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlılar gibi pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Eğil’in ismi zaman içinde değişmiş olsa da, bu tarihi dokusu ve zengin kültür mirası, kasabanın her adımda tarih kokan bir atmosfer sunmasına neden olmuştur.