DOLAR 41,1137 0,53%
EURO 47,8502 0,59%
ALTIN 4.484,130,04
BITCOIN 4578017-0,24%
Diyarbakır
37°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Diyarbakır’ın Kayıp Kahramanı: Şehit Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan

Diyarbakır’ın Kayıp Kahramanı: Şehit Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan

Ali Gaffar Okkan, faili hâlen meçhul olan bir suikast sonucu öldürülmüş eski Diyarbakır emniyet müdürüdür. Diyarbakır halkı tarafından "Gaffar Baba" olarak bilinir ve hatırlanır.

ABONE OL
24 Ocak 2024 10:45
Diyarbakır’ın Kayıp Kahramanı: Şehit Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan
0

BEĞENDİM

ABONE OL

24 Ocak 2024 10:45


Kaynak: Ramazan SEYKAN

Sakarya’nın Hendek ilçesinde doğan Ali Gaffar Okkan, Türkiye’nin huzurunu sağlamak adına terör örgütleriyle verdiği mücadeleyle tanınan bir isimdi. 2001 yılında faili meçhul bir suikasta kurban gitmesi, Diyarbakır halkında büyük bir üzüntü yaratmış ve onu “Gaffar Baba” olarak anmalarına sebep olmuştur.

Okkan, Polis Akademisi mezunu olarak uzun yıllar çeşitli görevlerde bulunmuş ve 1997 yılında Diyarbakır Emniyet Müdürü olarak atanmıştı. Göreve geldiği süre zarfında şehirdeki güvenliği sağlamak adına önemli adımlar atmış, sosyolojik yapısında radikal değişikliklere imza atmıştır. Ancak, 24 Ocak 2001 tarihinde seyir halindeki makam aracına yapılan silahlı suikast sonucu hayatını kaybetmiştir.

Gaffar Okkan, polis teşkilatında yükseldikçe Diyarbakır’daki zorlu koşullarda halkın güvenliğini sağlama sorumluluğunu üstlenmiş ve buna kararlılıkla yaklaşmıştır. Göreve geldiğinde, şehirdeki güvenlik barikatlarını kaldırmış, suç önleme amaçlı kameralar yerleştirmiş ve polis memurlarını sokaklara yönlendirerek şehir sakinlerine daha yakın olmalarını sağlamıştır.

Diyarbakır’da hizmet süreci

Gaffar Okkan Kars emniyet müdürü iken, PKK ve Hizbullah örgütlerinden olumsuz etkilenen Diyarbakır halkına emniyet müdürü olarak atanmıştı. Okkan, bir çatışma merkezi hâline gelmiş olan Diyarbakır’a gelişinden kısa bir süre sonra 3310 numaralı polis telsizinden bir anons yaptı: 3310’dan karargâha. İki gündür şehirde teftiş yapıyorum ve meslektaşlarımın görev bilincinin olmadığını görüyorum. Bu benim ilk ve son uyarım. Diyarbakır halkına eziyet edeni yakarım! — Gaffar Okkan

Bu duyuru, onun diğer polis şefleri gibi olmadığının bir işaretiydi. Göreve gelmeden önceki ilk resmî faaliyetlerinden biri, güvenlik nedeniyle sivillerin girmesine yasak olan polis merkezinin önündeki sokağı kaldırmak oldu. Kısa süre sonra şehir içindeki güvenlik barikatlarını da kaldırdı ve suçları önlemek için şehrin kritik bölgelerine kameralar yerleştirdi. Gaffar Okkan, gece geç saatlere kadar ofisindeki dev monitörden Diyarbakır sokaklarını gözlemlerdi.

Okkan’dan önceki polis memurları, Diyarbakır’ın kaotik ortamında sokağa çıkmanın çok riskli görülmesi nedeniyle “masa başı işler” için ofislerinde kalmayı tercih ederdi. Okkan ise kadınlı erkekli tüm polisleri sokağa göndererek onlara şehrin vatandaşlarına nezaket ve şefkatle davranmaları talimatını verdi.

Suikast

24 Ocak 2001 günü akşam saatlerinde Gaffar Okkan, Uğur Mumcu’nun anma etkinliğine katılmak ve Vali Ahmet Cemil Serhadlı ile görüşmek üzere Genelkurmay Başkanlığındaki görev yerinden ayrıldı. Saldırganlar, Okkan’ın çıkış saatini öğrendikten sonra geçiş yapacağı bulvarda üzerinde “Polis” yazılı reflektörlü yelekler giyerek ellerindeki uzun namlulu silahlarla caddede beklemeye başladılar. Saldırganlar daha sonra bölgedeki elektrikleri keserek insanları oradan uzaklaştırdılar. Okkan; saat 17.40 sularında makamından valilik binasına makam aracıyla seyir hâlinde iken, Sezai Karakoç Bulvarı üzerinde, Et Balık Kurumu ile Eflatun Park arasında elektriklerin kesilmiş olduğunu fark etti. Daha sonra Okkan, maiyetindeki polislerle birlikte kimliği belirsiz bu kişilerce pusuya düşürüldü. Saldırganlar, uzun namlulu silahlarla Okkan’ın makam aracını çapraz ateşe almaya başladılar. Okkan ve yanındaki beş polis memuru, açılan ateş sonucu olay yerinde hayatını kaybetti; altı polis memuru da yaralandı. Saldırıdan sonra Okkan’ın arabasının kapısını da açan silahlı kişiler, öldüğünden emin olmak için yakın mesafeden kendisini taradılar ve aracına el bombaları attılar. Bombaların patlamasıyla Okkan’ın bazı uzuvları koptu. Hızla kaçan saldırganlar arasında cep telefonu iletişimi yoktu.

Otopsi raporuna göre, saldırıdan sonra Gaffar Okkan’ın başından ve vücudundan toplam 17 mermi çekirdeği çıkarıldı. Çıkan çatışmada ise saldırganlardan birinin yaralandığı bildirildi. Olay yerinde, 16 farklı silahtan ateşlenmiş 468 boş kalaşnikov kovanı bulundu. Polis, failleri bulmak için bölgeyi kapsamlı bir şekilde aradı ve birkaç şüpheliyi gözaltına aldı.  Bu cinayet hâlâ tam anlamıyla çözülmemiş olmakla birlikte, genellikle Hizbullah tarafından işlendiği düşünülmektedir.

Devlet yetkilileri, saldırının arkasında Hizbullah’ın olduğunu açıkladı ve yeni bir tutuklanma dalgası başladı. Buna karşın hiçbir militan grup suikastın sorumluluğunu üstlenmedi. Ancak önceden ölüm tehditleri de alan Okkan’a yapılan bu saldırı, asıl şüpheli olarak Hizbullah’a atfedildi. Hüseyin Velioğlu’nun öldürüldüğü 17 Ocak 2000’deki Beykoz baskınında yakalanan Hizbullahçı bazı kişiler; mahkemede, cezaevinde kendilerine baskı olduğu takdirde o cezaevinin savcısını, müdürünü, o ilin emniyet müdürünü ve mahkeme heyetini Gaffar Okkan’ın yanına göndereceklerini söyleyerek tehditlerde bulundular.

Bir başka iddia, Gaffar Okkan suikastının JİTEM mensupları tarafından gerçekleştirildiği yönündedir. Memuriyetinin ardından İsveç’e yerleşen eski Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele (JİTEM) mensubu Abdülkadir Aygan, Gaffar Okkan suikastını Hizbullah’ın tek başına yapmadığını, suikast içerisinde Ergenekon ve JİTEM gibi yapıların da yer aldığını iddia etmiştir. Aygan ayrıca, suikastta kullanılan kalaşnikov silahların askerî istihbaratın gizli kasalarında bulunan, teröristlerden ele geçirilmiş ve resmiyete sokulmamış envanter dışı silahlar olduğunu belirtmiştir. Diyarbakır’da yapılan JİTEM davasında tanık olarak dinlenen Ömer Lütfü Topal’ın şoförünün oğlu Emrah Özdemir de Gaffar Okkan ve beş korumasının JİTEM ile Hizbullah’ın ortak eylemi sonucu öldürüldüğünü iddia etmiştir.

Cenazesi ve tepkiler

Gaffar Okkan’ın suikasta uğraması, başta Diyarbakırlılar olmak üzere tüm ülkede büyük bir üzüntüyle karşılandı. Ertesi gün yas tutan binlerce Türk ve Kürt vatandaş, Okkan’ın suikastını ve ölümünü protesto etmek için şehirde toplandı ve saldırıyı kınayan sloganlar attı. Diyarbakır esnafı o gün sabah kepenklerini kapatırken, işçi ve memurlar da işe gitmediler. Okullarda öğrenciler ve öğretmenler ders yapmayarak saldırıyı kınarken, pek çok vatandaş da işyerleri ve araçlarına Gaffar Okkan ile ilgili çeşitli yazılar astılar. Daha sonra valilik binasına yürüyen halk, Valilik önünde toplandı. Aşırı kalabalık nedeniyle Valilik önü ve çevresi trafiğe kapatıldı. Cenazeler saat 11.00’de törenin yapılacağı valilik binasının önüne getirildi. Vatandaşlar burada bir dakikalık saygı duruşunda bulunarak Okkan ve öldürülen polislerin Türk bayrağına sarılı tabutları önünde gözyaşlarıyla saygı duruşunda bulundu. Pek çok kişi, üzerinde Okkan’ın fotoğrafının ve “Seni unutmayacağız” yazısının bulunduğu pankartlarla törende yer aldı. Ayrıca Okkan’ın onursal başkanlığını yaptığı Diyarbakırspor’un futbolcuları da ellerinde takım bayrağı ve formalarıyla törene eşlik ettiler. Cenaze törenine çeşitli kuruluş ve kişiler tarafından da yüzlerce çelenk gönderildi.

 

gazetedetay

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP