Toplantıda konuşan Mehmet İpek, uyuşturucu illetinin aileler ve topluluklar üzerinde yarattığı tahribatı vurgulayarak, “Uyuşturucu, sadece bireylerin değil, ailelerin, şehirlerin ve hatta köylerin içine kadar girmiş bir bela. Biz bu sorunla başa çıkmak için bir dernek kurduk ve sinema aracılığıyla topluma ulaşmaya karar verdik,” dedi.
İpek, projede yer alacak filmin gerçek hayattan alınan olaylarla şekilleneceğini, bu nedenle toplumun duyarlılığını artırmayı hedeflediklerini belirtti. “Amacımız, uyuşturucunun yaygınlaşmasını engellemek ve insanlara bu konuda farkındalık kazandırmak. Sinema, güçlü bir iletişim aracı. Biz de bu gücü kullanmak istiyoruz,” şeklinde konuştu.
Uyuşturucu sorununu çözmenin toplumsal dayanışma ile mümkün olduğunu vurgulayan İpek, “Bu sorun, sadece fakir ailelerin değil, zengin ailelerin de kapısını çalıyor. Hep birlikte, dayanışma içinde hareket ederek bu belayı yenebiliriz,” dedi. Uyuşturucunun gençleri hedef aldığını, özellikle kız çocuklarının bu illetin pençesine düştüğünü belirten İpek, “Bir anne düşünün ki çocuğu gözünün önünde uyuşturucu bağımlısı oluyor. Bu durumu değiştirmek için harekete geçmeliyiz,” şeklinde konuştu.
Toplantıda, sinema ve sanatın toplumsal sorunlar üzerindeki etkisi üzerinde durulurken, Mehmet İpek, “Sanatın olmadığı bir yerde huzur ve barış olmaz. Biz bu film projesi ile Diyarbakır’da güneş doğurmak istiyoruz,” ifadelerini kullandı.
Gani Rüzgar Şavata ise, geçmişteki projelerine atıfta bulunarak, “Öncelikle, Diyarbakır halkına, Diyarbakır eşrafına müteşekkirim. 1999’da yönetmen olarak huzurunuza geldim. Sınır filmini Mehmet İpek bana çektirdi. Sınır filmi bir cesaretin filmiydi. Ben bu cesareti Diyarbakır halkından aldım korkmadım ve tırsmadım. Ahmet İpek gibi Mehmet İpek gibi değerli abimde arkamda durunca, başta buranın basın ve medyasıyla hareket ettik. Onun için ben her ne kadar Malatya’da doğduysam, ben kendimi Diyarbakırlı bilen biriyim. Ahmet Kaya filminde ben Diyarbakırlı bir devrimci, İstanbul’da bir devrimci karargahının başkanını oynuyorum. Yani Ahmet Kaya’da o devrimci karargahına gelir kendisini düşünce ilede yetiştirir. Finalde Ahmet Kaya taşlanır, yurt dışına kaçırılacaktır bende engel olmaya çalışırım. O arada da Tilki Selim vardı İstanbul Beyoğlu bölgesinin emniyet müdürü, ondan sonrada Hortum Süleyman vardı. Şimdi burada neye gelecem, benim arabayı durdururlar sivil teşkilat bağajı açarlar. Bağajda bir kefen vardır birde mezar taşı vardır. Yani orada ben oynuyorum ama orada Diyarbakırlı devrimcinin mezar taşıyla kefeni vardır. Polisler amirim der, burada bir mezar taşı var der. Amir, Tilki Selim arkaya gelir taşın üzerinde aynen şöyle yazılıydı: O sadece Sur taşlarından biridir. Der amirim burada bir kefen vardır. Tamam der uçak kalkana kadar yani Ahmet Kaya gidene kadar sen bize misafirsin. Anlaşıldı der sen herhalde şehit olmak istiyorsun. Topkapı surumu, Edirne surumu istersin bende derim ki hayır “O sur taşı dediğim Diyarbakır surlarının taşıdır” sonra beni içeri alırken araba içine orada seslenirim arabanın içinde derim ki Diyarbakır’a selam söyle bari yüksek bir yere mezarımı eşsinler. Bunu niye dedim, ben o sınır filminin burada galasını yaptığım zaman o dönemin belediye başkanı Feridun beydi. Dedim başkanım benim senden bir isteğim var. Ben iki metre yer istiyorum Diyarbakır surlarının dibinde. Sonra geldi geçti, Osman Başkan geldi diyorum başkanım benim iki metre yerim var burada, sonra Gültan abla geldi onada dedim. Benim çocuklarıma da vasiyetimdir burada Mehmet İpek’e de vasiyetimdir. Mutlaka bir gün öleceğim inşallah hepiniz benden sonra ölürsünüz. Ama birkaç film daha yapmak istiyorum.. Ben ölürsem benim cenazem Diyarbakır’da olsun. Ben bu Sur taşlarının dibine gömülmek istiyorum. Sadece üzerime şunu yazın isim falan değil. O sadece bu sur taşlarından biriydi” dedi.
SONY DSC
Şavata, “İlkokullara kadar inmiş bir uyuşturucu ticareti var. Baronlar kol geziyor, burada ister istemez fakir ailelerden tutun zenginlere kadar bulaşıyor. Yani burada herkes bu havayı nasıl tenefüs ediyorsa bu zehir denen bu illetinin bununda telafisi tek birlik ve beraberlikle olacak. Biz görsel sanatlarda çalışanlara çok iş düşüyor. Yani biz akşama kadar televizyonlarda bu pembe dizileri izliyoruz. Bu pembe diziler uyuşturucudan başka bir şey getirmiyorlar birde bunun yanında fuhuş pazarını getiriyorlar. Zehir tüccarlığı var ekranlarda ben bunlardan ayrıyım ben bu saatten bu günden sonra yaşadığım sürede bir iki film daha çekmek istiyorum. Şimdi bir deprem projemiz var. Cesur yürek Mehmet İpek bana bu desteği vermiş, bana rica etmeyin bana emredin ben halkımın kölesiyim. Ben paraya pula film yapmıyorum ki. Gençliğin geleceği için bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Uyuşturucuyla ilgili yapacağımız film projesi ile Diyarbakır’da güneş doğdu. Sanatın sporun olmadığı bir yerde, sanatçının sporcunun olmadığı bir yerde vallahi huzurda olmaz, barışta olmaz ışıkta doğmaz. Ben buradayım ben sizin bir kölenizim. Artık kız çocuklarımızda uyuşturucu tüccarları tarafından bataklığa sürüklenmiş. Bir anne düşünün ki çocuğu gözünün önünde elinde bıçak katliam yapıyor. Bir baba düşünün ki çocuğunu çaresiz seyrediyor ve öldürülüyor. Bir çocuk düşünün ki babasıda bu illete alışmış babasını kurtarmaya çalışırken kendisi heba oluyor. Yani bu konu çok önemlidir. Eğer bu konuyu biz Diyarbakır’da birlik ve beraberlik içinde dernekler, vakıflar, federasyonlar, yalnız buradakiler değil büyük kentlerdeki metropoldeki eş başkanlarımız bu işe ehemiyet gösterirse ben inanıyorum ki Mehmet İpek abimde öncülüğünde bu belayıda yeneceğimize yani en azından bir nebzede olsa ateşe su serpeceğimize inanıyorum. Benim hiçbir maddi beklentim yok. Bakın bazı insanlar vardır gelir burada film çeker her şeyi bekler benimde sizden aldığım bir kimlik var. Ben dostlarımı arayacağım buraya geleceksiniz diyecem gelirler. Yeşil Çam dediğimiz yerde zaten kimse kalmadı, biz bir avuç insan kaldık. Sinema kalıcıdır. Dünya sineması 160 yaşında Türkiye sineması 107 yaşında. Bize bu konuda yardımcı olun. Biz bunu ya yapacağız, ya yapacağız” ifadelerini kullandı.
Sinema Oyuncusu ve Yönetmen Gani Rüzgar Şavata ve muhabirimiz Ramazan Seykan
Sonuç olarak, Diyarbakır’da uyuşturucuyla mücadeleye dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak amacıyla gerçekleştirilecek film projesi, hem yerel halk hem de sanat camiası tarafından büyük bir destek görüyor. Mehmet İpek ve Gani Rüzgar Şavata, bu projeyle toplumsal bir değişim yaratmayı hedefliyor.
DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025EKONOMİ
27 Ağustos 2025