0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Diyarbakır, 15 Temmuz gecesi bir kadının daha erkek şiddeti sonucu yaşamını yitirdiği acı bir olaya tanıklık etti. 21 yaşındaki İlayda Alkaş, dini nikahla birlikte yaşadığı ve bir süre önce ayrıldığı C.A. (30) tarafından annesi ve kız kardeşiyle birlikte evine dönerken silahla vurularak öldürüldü. Katil zanlısı olay yerinden kaçarken, genç kadının annesi Hülya Al, yaşadığı acıyı gazetemiz muhabirlerinden Ramazan Seykan’a anlattı.

DOĞUM GÜNÜNDEN DÖNERKEN SALDIRIYA UĞRADI

Olay, Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesine bağlı Şehitlik Mahallesi 50. Sokak’ta meydana geldi. Alkaş ailesi, Gazi Köşkü’nde bir arkadaşlarının doğum gününe katıldıktan sonra evlerine dönmek üzere taksiye bindi. Annesi Hülya Al, yaşadığı anları şöyle anlattı:

“15 Temmuz gecesiydi. Gazi Köşkü’nde doğum günü kutlamasındaydık. Sela okununca İlayda korktu, ‘Anne bu ne?’ dedi. Ben de ‘Korkma kızım, 15 Temmuz için sela okunuyor’ dedim. Taksiye bindik ama içime bir sıkıntı düştü. Sanki içimden bir ses ‘Bu taksiden inin’ diyordu. Binamızın önünde durmadı, yan tarafta durdu. Kızlarım Melek ve İlayda ile indik, binanın önüne gelirken biri ‘Çekilin!’ diye bağırdı. Ardından bir transit aracın yanından Cemal çıktı, elinde büyük bir silahla… Gözümün önünde gölge gibi belirdi. Sonra silah sesi… Kaleşnikof gibiydi. Kızım yere yığıldı.”

EVLİLİK VAADİYLE TUZAĞA DÜŞÜRÜLDÜ

Hülya Al, kızının C.A. ile 10 Kasım 2024’te görücü usulüyle tanışarak evlendiğini anlattı. Ailenin kendilerini galerici olarak tanıttığını belirten Al, olayın ardındaki asıl gerçeğin ise sonradan ortaya çıktığını söyledi:

“Kızımı kandırdılar. Resmi nikah yapacağız dediler, ev ayarlayacağız dediler. Meğerse kızımın adına kredi çekmek, bankaları dolandırmak istiyorlarmış. Kızım bana anlattı. ‘Anne beni bu insanlardan kurtar’ dedi.”

“SAVCIYA GİTTİM, POLİSLERLE KIZIMI ALDIM AMA…”

Hülya Al, kızının can güvenliğinin olmadığını defalarca yetkililere bildirdiğini, hatta savcıya gidip durumu anlattığını söyledi:

“Savcıya kızımın can güvenliğinin olmadığını söyledim. Ellerinde silahlarla çektikleri fotoğrafları gösterdim. Polislerle birlikte gidip kızımı aldım. Kadın sığınma evine yerleştik. Ama bir süre sonra babasıyla görüştü, sonra oradan çıktı. Ne konuştuğunu bilmiyorum.”

Al, yaşadığı pişmanlığı ise şu sözlerle dile getirdi:

“Kızımı koruyamadım. Kaç ay uzak kaldık ama Temmuz ayında tekrar Diyarbakır’a döndük. Kızım bana, ‘Anne, Cemal daha önce evlenmiş, karısını öldürmemiş; bana da bir şey yapmaz’ dedi. Ama ben hissettim, istemedim dönmeyi. Döndük ve olanlar oldu…”

“KIZIMA TACİZ, ŞİDDET, ZULÜM… BU BİR CİNAYET DEĞİL, PLANLI BİR İNFAZ”

İlayda Alkaş’ın sadece eşi değil, eşinin ailesi tarafından da şiddete uğradığını söyleyen Hülya Al, kızının kaynanası, görümcesi ve kaynı tarafından da zulüm gördüğünü dile getirdi:

“Kızım o evde sürekli dövülüyordu. Kendini pencereden atmaya kalkmış, kimse engel olmamış. 17 yaşındaki kaynı kızımı taciz etmiş. Bunların ses kayıtları, mesajları var. Kadın sığınma evinde Nazlı isimli bir görevliye bunları anlatmış. Bu cinayet yalnızca Cemal’in değil, tüm ailenin planladığı bir infazdır. Her biri cezalandırılsın.”

“CUMHURBAŞKANIMA SESLENİYORUM: ADALET İSTİYORUM”

Gözyaşları içinde sesini duyurmaya çalışan acılı anne, yetkililere çağrıda bulundu:

“Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Hakimlerim… Benim kızım bu ölümü hak etmedi. Hayalleri vardı. Daha 21 yaşındaydı. Türkiye benim sesimi duysun. İlayda sadece benim değil, tüm Türkiye’nin kızı. Kızımın kanı yerde kalmasın. Katil yakalansın, aile cezalandırılsın. İçimdeki yangını bir ben bilirim bir Allah bilir. Adalet istiyorum!”

KAÇAN ZANLI HALA YAKALANMADI

İlayda Alkaş’ı sokak ortasında katleden ve olay yerinden kaçan katil zanlısı C.A.’yı yakalama çalışmaları halen sürüyor. Anne Hülya Al ise adaletin bir an önce tecelli etmesini ve başka kadınların aynı sonu yaşamaması için caydırıcı cezaların uygulanmasını istiyor.