Günümüzde bile hala yaşatılan güvercin kültürü, 1516 yılında Silvan ilçesinde düzenlenen dünyanın ilk güvercin festivaliyle başlamış olabilir. Diyarbakır’ın hızlı değişimine rağmen, yerel halkın güvercinlere olan sevgisi ve kültürü devam ediyor.
Diyarbakır’ın güvercin kültürü, sadece bir kuş türünün hikayesini değil, aynı zamanda şehrin tarihini, simgelerini ve geleneklerini de içeriyor. Bu kültür, yerel mimariye kadar işlemiş durumda; eski yapıların kapı tokmakları, güvercin figürleriyle süslenmiş.
Şehirde rastlanan “Şakşak” adı verilen 8 farklı tokmak çeşidi, güvercinlerin sembolik önemini yansıtıyor. Diyarbakır’ın simgelerinden olan surlarda ise güvercin kabartmaları göze çarparken, halı, heybe motiflerinde ve hatta yerel mani, şiir ve türkülerde de bu kuşa rastlamak mümkün.
Tarihi kaynaklarda, bir posta güvercinin getirdiği haber sayesinde Diyarbakır’ın Osmanlı topraklarına katıldığına dair bilgiler bulunuyor. Bu olay, güvercinlerin sadece sembolik değil, tarihî bir öneme de sahip olduğunu gösteriyor.
Diyarbakır’ın yerli güvercin türleri, şehrin köklü güvercin kültürüne ve yoğun ilgisine dayanıyor. Bu güvercinler, şehirde kendilerine özgü bir isimle anılarak “Diyarbakır Kırıkları” olarak adlandırılıyor.
Şehre özgü 18 farklı güvercin türü, dört ana grupta toplanıyor. Göğsüak Gurubu, Kekme Gurubu, Uçaklı Gurubu ve Göğsü Açık Gurubu adları altında toplanan bu türler, hem görsel zenginlikleriyle hem de farklı özellikleriyle Diyarbakır’ın güvercin kültürünü zenginleştiriyor.
Her bir güvercin türü, şehre ait bir hikaye, bir miras taşıyor. Diyarbakır’ın “dilsiz sırdaşları” olan bu kuşlar, sadece sembolik değil, aynı zamanda şehrin tarihini, kültürünü ve yaşam tarzını yansıtan önemli birer unsurdur.
DİYARBAKIR HABERLERİ
29 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
29 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
29 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
29 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
29 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
29 Ağustos 2025EKONOMİ
29 Ağustos 2025