0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bu mirasın en çarpıcı örneği, açık hava müzesi niteliğindeki Diyarbakır Surlarıdır. Surlar, sadece olağanüstü sağlamlıklarıyla değil, aynı zamanda burçlarının ve kapılarının insanüstü emek, tasarım ve uygulama içermesi ile dikkat çeker. Üzerindeki estetik değerler, farklı medeniyetlere ait kabartmalar, kitabeler, sembolik motifler, hayvan, bitki ve insan figürleri ile zenginleşmiş ve günümüze kadar ulaşmıştır.

Surların üzerinde yer alan hayvan figürleri, sadece sanatsal bir anlam taşımakla kalmayıp, aynı zamanda sembolik anlamlar içermektedir. Aslan, kaplan, kartal, geyik, at, akrep gibi figürler, o dönemdeki yöneticilerin kudretini ve gücünü simgelerken, aynı zamanda kutsal savunucuları ve sembolleridir.

Hayvan figürleri arasında en sık kullanılan aslan, güç ve ihtişamın simgesi olarak öne çıkar. Aslan figürü, özellikle Yedi Kardeş, Evli Beden ve Nur Burcu gibi büyük ve gösterişli burçlarda karşımıza çıkar. Aslanın başında taç bulunması, bu burçlardaki figürlerin genellikle “Avrasya Aslan Modeli” olarak adlandırılmasına neden olur. Ayrıca, gülen aslan figürü, ferahlık ve huzurun sembolü olarak öne çıkar.

Diğer hayvan figürleri arasında kartal, koruyucu ruhu temsil eder ve özellikle Selçuklu döneminde sıkça kullanılır. Çift başlı kartal, iki ruhun güç birliğini simgeler. At, surlarda genellikle güç ve kudretin sembolü olarak yer alırken, geyik ve diğer av hayvanları, tanrı veya tanrıçaları temsil edebilir. Akrep figürü, Akrep Burcu üzerinde bulunur ve sıcak iklimin etkisiyle bolca bulunan akreplerden korunma amacı taşıyabilir.

Diyarbakır Surları üzerindeki hayvan figürleri, sadece görsel bir şölen sunmakla kalmaz, aynı zamanda o dönemin sanat zevkini, doğa ile ilişkiyi ve medeniyetler arası etkileşimi yansıtarak tarihle buluşmamıza vesile olur.