TMMOB’a bağlı Mimarlar Odası Diyarbakır Şube Eş Başkanı Arif İpek, tarihi kentin yıkım sürecini ve gelecekteki yeniden inşa çalışmalarının nasıl daha sağlıklı bir şekilde yürütülebileceğini değerlendirdi. 2015 yılındaki çatışmaların ardından Suriçi’nde yaşanan tahribatın ardından, kentin dokusunu korumak amacıyla yapılması gerekenleri anlattı.
Arif İpek, 2015 yılındaki çatışmaların Diyarbakır Suriçi’nde büyük bir tahribata yol açtığını belirtti. Ancak çatışmalar sonrasında uygulanan politikaların, kentin tarihî dokusunu daha da büyük yıkımlara maruz bıraktığını vurgulayan İpek, “Suriçi’nde hiç hasar almamış yapıların bile yıkıldığı, tescilli yapıların bile zarar gördüğü bir süreç yaşandı” dedi.
İpek, 2012 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanmış olan koruma amaçlı imar planının uygulanmadığını ve bunun yerine tersine bir sürecin izlendiğini belirtti. İpek, “Yapılar ihale edildi, yapılar yapıldı ve sonrasında bu plan ve plan notları mevcut yapılara uyduruldu. Bunun sonucunda, eski kentle ilgisi olmayan, taş kaplamalı, makyajlanmış iki katlı evler ortaya çıktı” diye konuştu.
Güvenlikçi politikaların uygulanmasının, Suriçi’ndeki tarihi yapılar ve sokak dokularının korunmasını engellediğini ifade eden İpek, geniş bulvarların açılmasının da bu sürecin bir parçası olduğunu söyledi. İpek, “Eğer koruma amaçlı imar planlarına sadık kalınsaydı, çok daha iyi bir yapılaşma gerçekleşebilirdi” dedi.
İpek, bundan sonra yapılabilecekler konusunda da önemli önerilerde bulundu. Yıkılmış olan parsellerde yerinde dönüşümün teşvik edilmesi gerektiğini belirten İpek, parsel sahiplerinin kendi yapılarını planlarla belirlenmiş kurallar çerçevesinde yapmalarının sağlanması gerektiğini vurguladı.İpek, “Bu, daha önce var olan sokak ve yapıların sağlıklaştırılması ile birlikte, kentin silüetinin doğru bir şekilde değişmesine katkı sağlayabilir” dedi.
TMMOB olarak önceki dönemde gerçekleştirilen bir sokak sağlıklaştırma uygulamasına da değinen İpek, “Bu çalışmada, yapıların cephelerine yapılan basit müdahalelerle kentin silüetinin ne kadar doğru bir şekilde değişebileceğini göstermeyi amaçladık. Bu tür projeler, bir kent politikası haline dönüştürülebilir” dedi.
Arif İpek, Diyarbakır’ın tarihi dokusunun korunması ve sağlıklı bir yeniden inşa sürecinin başlatılması için tüm paydaşların iş birliği içinde çalışması gerektiğini vurgulayarak, kentin tarihi kimliğini koruyarak geleceğe taşımak için, yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve halkın birlikte hareket etmesi gerektiğini ifade etti.
DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025EKONOMİ
27 Ağustos 2025