Anayasa: Toplum ve Devlet Arasındaki Sözleşme
Av. Sertaç Eke, konuşmasına anayasanın tanımı ve işlevini açıklayarak başladı:
“Anayasa, toplum ile devlet arasındaki bir sözleşmedir. Bu sözleşme, toplumun özgürlük alanını çizerken devletin siyasal sınırlarını belirler. Modern anayasacılığın kökleri 18. yüzyıla dayanır ve bu süreç özgürlük ile demokrasi tarihinin bir parçasıdır.”
Eke, Türkiye’nin anayasa serüvenine değinerek 1808 tarihli Sened-i İttifak’tan 1982 Anayasası’na kadar uzanan süreçteki dönüm noktalarını aktardı.
1961 ve 1982 Anayasaları Arasındaki Farklar
Türkiye’nin anayasa tarihindeki en belirgin ayrım noktalarından birinin 1961 ve 1982 Anayasaları olduğunu vurgulayan Eke, şunları söyledi:
“1961 Anayasası, özgürlükçü bir metin olarak tarihe geçmiştir. Ancak 12 Eylül askeri darbesinin ardından gelen 1982 Anayasası, otoriter bir anlayışın ürünüdür. Türkiye’nin bu otoriter yapıdan kurtulması ve daha özgürlükçü bir anayasa ile yoluna devam etmesi gerekiyor.”
Anayasa Değişiklikleri ve Referandum Süreçleri
Konuşmasında Türkiye’deki anayasa değişikliklerine de değinen Eke, 2010 ve 2017 referandumlarının sonuçlarını eleştirdi:
“2010 referandumunda 12 Eylül darbecileriyle hesaplaşma iddiasıyla yola çıkıldı. Ancak bu süreç, yargı sisteminde büyük yaralar açan değişikliklere yol açtı. 2017 referandumu ile getirilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ise Türkiye’nin siyaset tarihine ve sosyolojik yapısına uymayan bir model olarak yönetim sancılarına neden olmuştur.”
Demokrasi ve İfade Özgürlüğü
Eke, anayasanın yalnızca yazılı bir metin olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir uygulama alanı olduğunu belirtti. Ancak Türkiye’deki mevcut uygulamaların ifade özgürlüğü açısından sorunlu olduğunu şu sözlerle ifade etti:
“Ne yazık ki ülkemizde düşünce ve ifade özgürlüğü ciddi şekilde kısıtlanıyor. Bir sosyal medya paylaşımı nedeniyle insanların yargılanması, gazetecilerin ve siyasetçilerin tutuklanması gibi örnekler bunun açık göstergesidir. Çağdaş bir demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla içselleştirilmesi şarttır.”
Yeni Bir Anayasa Tartışması
Panelin en dikkat çekici noktalarından biri, yeni bir anayasa gerekliliği üzerine yapılan değerlendirmeler oldu. Eke, Türkiye’nin mevcut anayasal yapısının özgürlükçü bir hale dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Yeni bir anayasaya mı ihtiyaç var, yoksa mevcut anayasadaki değişikliklerle mi devam etmeliyiz? Bu sorulara yanıt ararken uzlaşma ve toplumsal mutabakatın temel alınması gerekir. Anayasanın değiştirilmesi, dayatma veya gizli amaçlarla değil, geniş bir toplumsal destekle yapılmalıdır.”
Cumhuriyet Değerlerini Koruma Çağrısı
Eke, konuşmasını Cumhuriyet’in temel değerlerinin ve anayasal bir hukuk devletinin önemine vurgu yaparak sonlandırdı:
“Cumhuriyet’in felsefesi, laiklik, sosyal hukuk devleti anlayışı ve temel hak özgürlükleri savunmak bizim tarihi sorumluluğumuzdur. Geriye dönmemeli, gericiliği reddetmeli ve daha çağdaş, daha özgürlükçü bir anayasa ile geleceğe yürümeliyiz.”
Panel, Düşünceye Katkı Sunan Bir Buluşma Oldu
Av. Sertaç Eke’nin konuşması, katılımcılar arasında geniş bir yankı uyandırdı. Anayasa ve demokrasi ilişkisini hem tarihsel hem de güncel perspektiften ele alan panel, Diyarbakır Kitap Fuarı’nın kültürel ve entelektüel katkısını güçlendiren etkinliklerden biri olarak kayda geçti.
DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025DİYARBAKIR HABERLERİ
27 Ağustos 2025EKONOMİ
27 Ağustos 2025