DOLAR 41,0981 0,51%
EURO 47,6841 0,56%
ALTIN 4.470,16-0,17
BITCOIN 45859881,70%
Diyarbakır
36°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Dem Partili Çelenk, Diyarbakır’daki çevresel yıkım projelerini Meclis gündemine taşıdı

Dem Partili Çelenk, Diyarbakır’daki çevresel yıkım projelerini Meclis gündemine taşıdı

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, Diyarbakır’ın farklı ilçelerinde vatandaşların ve çevre örgütlerinin tüm itirazlarına rağmen yürütülen petrol arama, maden çıkarma ve GES projelerini Meclis gündemine taşıdı.

ABONE OL
22 Ağustos 2025 12:10
Dem Partili Çelenk, Diyarbakır’daki çevresel yıkım projelerini Meclis gündemine taşıdı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

22 Ağustos 2025 12:10


Kaynak: BÜLTEN

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle sunduğu soru önergesinde, köylülerin yaşam alanlarını yok eden ve ekolojik dengeyi geri dönüşsüz biçimde bozan faaliyetlere dikkat çekti.

“Ekosistem tehdit altında”

Çelenk’in önergesinde, ABD merkezli TransAtlantic Petroleum şirketinin Diyarbakır’ın Sur ve Bismil ilçelerinde toplam 15 bin hektarlık alanda petrol arama ve çıkarma çalışmaları yürüttüğü hatırlatıldı. Tarım ve sulama alanlarını kapsayan bu faaliyetlerde acele kamulaştırmalarla köylülerin arazilerine el konulduğunu söyleyen Çelenk, verilen “ÇED olumlu” ve “ÇED gerekli değildir” kararlarının ise ekosistemi ve tarımsal üretimi ciddi biçimde tehdit ettiğini vurguladı.

Lice’de sürdürülen maden arama çalışmalarına da değinen Çelenk, 250 dönümlük alanda yeniden başlatılan “Kalker Ocağı, Mekanik Plent ve Kırma Eleme Tesisi” projesinin mera alanlarını yok ettiğini söyledi. Çelenk ayrıca, M.Ö. 6000’lere uzanan izler taşıyan tarihi Birkleyn Mağaraları’nın bu projeyle doğrudan tehdit altında olduğunu hatırlattı.

“Yenilenebilir enerji değil, yaşam alanlarına müdahale”

Önergeye göre, Kulp’un Cixse (Ağaçlı) kırsal mahallesinde yerleşim yerine yalnızca 48 metre uzaklıkta 40 bin panelden oluşacak bir Güneş Enerji Santrali (GES) kurulmak isteniyor. Köylüler, yenilenebilir enerjiye değil yaşam alanlarına müdahaleye karşı olduklarını ifade ediyor. Çelenk, projenin köylülerin temel geçim kaynağı olan hayvancılığı ve bölgedeki su varlıklarını tehdit ettiğini belirtti.

“Şeffaf olmayan projeler yaşam hakkını tehdit ediyor”

Çelenk, Diyarbakır genelinde yurttaşların, ekoloji örgütlerinin, sivil toplum kuruluşlarının ve baronun hiçbir katılımı olmadan hayata geçirilen bu projelerin şeffaflıktan uzak olduğunu belirtti. “Birilerinin zenginleşmesi uğruna binlerce kişi yerinden edilecek, doğa ve hafıza mekânları ve yaşam hakkını tehdit ediyor” diyen Çelenk, projelerin tarım, su kaynakları, meralar ve kültürel miras üzerinde geri dönüşsüz zararlar verdiğini vurguladı.

“Diyarbakır’da kaç başvuru var?”

 

Çelenk, Bakanlığın inceleme ve onay sürecinde bulunan maden, enerji veya benzeri projelere ilişkin de bilgi talep etti. Diyarbakır genelinde hâlihazırda kaç adet ÇED başvurusunun bulunduğunu soran Çelenk, bu başvuruların ilçelere göre dağılımını ve kapsadığı toplam hektar alanını kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini belirtti.

Sevilay Çelenk, Bakan Kurum’un yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:

-Diyarbakır’ın Sur ve Bismil ilçelerinde TransAtlantic Petroleum şirketine ait toplam 15 bin hektarı aşkın ruhsat sahasında bugüne kadar kaç adet “ÇED olumlu” ya da “ÇED gerekli değildir” kararı verilmiştir?

-Lice’nin Korxa kırsal mahallesinde 250 dönümlük alanda yürütülen “Kalker Ocağı, Mekanik Plent ve Kırma Eleme Tesisi” projesinin Birkleyn Mağaraları üzerindeki tarihsel ve kültürel etkilerine dair Bakanlığınızca bir inceleme yapılmış mıdır? Bu alanda kültürel mirasın korunmasına yönelik hangi tedbirler alınmıştır?

-Kulp’un Cixse (Ağaçlı) kırsal mahallesinde yerleşim yerlerine yalnızca 48 metre uzaklıkta planlanan ve yaklaşık 40 bin panelden oluşacak GES projesine verilen “ÇED olumlu” kararında hangi bilimsel değerlendirmeler esas alınmıştır? Bu proje kapsamında halk sağlığı, hayvancılık faaliyetleri ve su kaynakları üzerindeki etkiler hakkında Bakanlığınızca hangi incelemeler yapılmış ve ne tür önlemler öngörülmüştür?

-Diyarbakır’da yalnızca GES projeleri değil, aynı zamanda baraj, HES ve madencilik faaliyetlerinin de su kaynaklarını ve mera alanlarını tehdit ettiği bilinmektedir. Bakanlığınız, bu projelerin etkilerini dikkate alan kapsamlı bir ekolojik etki analizi yapmış mıdır? Yapmadıysa gerekçesi nedir?

-Diyarbakır genelinde hâlihazırda Bakanlığınızın inceleme ve onay sürecinde bulunan kaç adet maden, enerji veya benzeri ÇED başvurusu bulunmaktadır? Bu başvuruların ilçelere göre dağılımı nedir ve kaç hektarlık alanı kapsamaktadır?

 

gazetedetay

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP