0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

“Dakikada 23 bin lira harcanıyor”
Akça, araştırmanın gerekçesini şöyle açıkladı:
“Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilen Temmuz 2018’den sonra tasarruf konulu dört genelge yayınlanmıştır. Sonuncusu Haziran 2021’de yayınlanan “Tasarruf Tedbirleri” konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesinde; kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli olarak kullanılarak tasarrufun sağlanması için kamuda taşınmaz edinilmesi ve kiralanması, resmi taşıtların edinilmesi ve kullanılması, haberleşme giderleri, personel görevlendirmeleri, basın ve yayın giderleri, kırtasiye ve demirbaş alımları, temsil-tören-ağırlama ve tanıtım giderleri, personel giderleri, enerji ve su alımları, personel servisi hizmetine ilişkin giderler başlıklarında istisnai, acil ve zorunlu haller dışında bir dizi sınırlama getirilmişti. Aradan geçen üç yıldan kısa bir süre zarfında;
“İtibardan tasarruf olmaz” diyen Cumhurbaşkanının ve ailesinin koruma giderleri ile araç konvoylarının maliyetinin 2021 yılında 306 milyon, 2022 yılında 526 milyon, 2023 yılında 1 milyar 77 milyon şeklinde artarak devam ettiği,
sadece 2023 yılında Cumhurbaşkanlığı bünyesinde 1328 yeni personel istihdam edildiği, İletişim Başkanlığının 2021 yılında 943 olan personel sayısının 2022 yılında 1045’e, 2023 yılında 1656’ya yükseltildiği,
Muğla’daki yazlık saray, Bitlis’teki kışlık saray, Külliye derken her yıl sayısı artan saray, kasır, köşk ve çalışma ofislerinin temizlik, bakım-onarımı derken hülasa Cumhurbaşkanlığının dakikada 23 bin lira harcadığı anlaşılmıştır.
“Tasarruf tedbirlerinin dışında tutulan istisnai, acil ve zorunlu haller”
‘İmam neyse cemaat de odur’ düsturu kabul görmüş olacak ki TBMM’deki 269 AKP milletvekili 2023 yılı boyunca verdikleri toplam 11 önergeden oluşan yasama çalışması için kişi başı her ay 114 bin lira maaş almış; yasama çalışmalarından arta kalan zamanlarını ise ıstakozlar yiyerek, rolexler beğenerek değerlendirmişlerdir. Havsalayı aşan bu israf kültür ve kervanına her kurum, her makam karınca kararınca kendi bütçesi oranında katılmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığının Audi A8 talepleri, Cumhurbaşkanı ziyareti için Van Büyükşehir Belediyesi kayyımının 1.5 milyona yaptığı bayrak ve poster alımları, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi kayyımının seçimlerden sadece birkaç gün önce ‘temsil ve ağırlama giderleri’ adı altında 770 bin liraya 267 kilo çerez ve çikolata alımları bunlardan akla ilk gelenlerdir. Görülmüştür ki; tasarruf tedbirlerinin dışında tutulan istisnai, acil ve zorunlu haller; bizatihi Cumhurbaşkanının, bakanların, genel müdürlerin, valilerin, başkanların rutin harcamaları olmuştur.
“Yerel yönetimlerin akıl almaz boyutlara varan borçları”
Asgari ücret ara zam döneminin yaklaştığı 13 Mayıs 2024 tarihinde Hazine ve Maliye Bakanlığının yayınladığı ve bir amacı da sözüm ona sürdürülebilir borç ve nesiller arası adaleti sağlamak olan, esasında çalışanın paket edildiği halkın hizmet beklentisinde tasarrufa gidildiği “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi” açıklanmıştır. Paketin açıklandığı saatlerde, seçimlerde Diyarbakır Bağlar Belediyesini kayyımdan devralan eşbaşkanlar Leyla Ayaz ve Siraç Çetin, mayıs ayı personel maaşlarını ödeyemez durumda olduklarına ilişkin basın açıklaması yaptı. Mayıs ayı gelir ve gider tablosunun da yer aldığı açıklamada “Kamu kaynaklarını sorumsuzca kullanan norm kadro dengesini gözetmeden, aile bağları, ticari ve bürokratik ilişkilerini ön plana alarak sınırsızca personel alımına giden “Beyoğlu Kayyum Yönetiminin” bütçede açtığı onarılmaz gedik yüzünden maaşları ÖDEYEMİYORUZ. Hiç yatırım yapmaz hizmet etmez isek dahi sadece personel maaşlarını ödemek için 40 MİLYON TL’ye, aylık hizmetleri karşılamak için 80 MİLYON TL’ye toplam 120 MİLYON TL ‘ye ihtiyacımız var” diyerek isyanlarını dile getirdiler. Salt kayyım yönetimindeki belediyelerde değil tüm Türkiye sathında iktidar partisinden diğer partilere geçmiş belediyelerde, yeni belediye başkanları devraldıkları yerel yönetimlerin akıl almaz boyutlara varan borçlarını ilan ettikleri halde; kamuyu zarara uğratan, kamu mali disiplinini bozan, görevlerini kötüye kullanan hiç kimse için soruşturma açılmamış, müfettiş ve denetçiler görevlendirilmemiş, borçlar kamuyu zarara uğratanlara rücu edilmemiştir.
Sürdürülebilir borç ve nesiller arası adaletin belediyeler nezdinde sağlanabilmesi için belediye borçlarının araştırılması, yargı ve yürütmedeki denetim makamlarının suskunluğunun nedenlerinin açığa çıkarılması, personel maaşı ödeyemeyen bu kurumların hizmet yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amaçlarıyla ivedi olarak bir Meclis Araştırması açılmasını arz ederim.”