0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Dilan Sineması, uzun yıllar boyunca kentte bulunan ve birçok insanın bir araya geldiği, etkinliklerin düzenlendiği önemli bir mekân olmuştur. Ancak şu anda atıl durumda olan bu yapı, kent hayatına tekrar kazandırılması gereken bir potansiyele sahiptir.

Sinemanın, toplulukları bir araya getiren bir unsur olduğu bilinmektedir. Sinema salonları, izleyiciyi bir araya getirerek kentlerin yeni sosyal etkinlik alanlarına dönüşmesine katkı sağlamıştır. Kentlilik kavramı, sinema ile daha anlamlı hale gelmiş ve sinema, kentli ve kentsoylu kimliklerin oluşumunda önemli bir rol oynamıştır. Sinema filmleri, izleyicilere günlük hayatın dertlerinden kısa süreli bir kaçış sunmuş ve bu nedenle büyük ilgi görmüştür.

Diyarbakır’da sinema kültürünün gelişimi, Osmanlı döneminden itibaren başlamış ve zamanla yaygınlaşmıştır. Şehirdeki film gösterimleri, 1920’li yılların başında Rum Kilisesi’nde sessiz film gösterimleriyle başlamıştır. Daha sonra eski Borsa Hanı’nın arkasında bulunan Süryani Katolik Kilisesi’nde de film gösterimleri yapılmıştır. Cumhuriyet döneminde ise Halkevi’nin kurulmasıyla sinema gösterimleri daha da gelişmiş ve kentin kültürel hayatına önemli bir katkı sağlamıştır.

Ancak günümüzde, Dilan Sineması gibi önemli yapılar atıl durumdadır ve kentin sosyal hayatına katkı sağlamamaktadır. Bu nedenle, Dilan Sineması gibi tarihi yapıların restore edilerek tekrar işlevsel hale getirilmesi, kentin kültürel mirasının korunması açısından büyük önem taşımaktadır.