Anadolu Selçuklu Devleti döneminde medrese olan İnce Minare Taş ve Ahşap Eserleri Müzesi’nin restorasyonu için Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğünce çalışmalara başlandı.
Anadolu Selçuklu Sultanı 2. İzzeddin Keykavus döneminde Vezir Sahib Ata Fahreddin Ali tarafından 1258 ve 1279 yılları arasında Dar-ul Hadis Medresesi olarak yaptırılan İnce Minareli Medrese, 1956’dan itibaren Beylikler, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait taş ve ahşap eserlerin sergilendiği bir müze olarak hizmet verdi.
Müderris odası, 2 öğrenci hücresi, eyvanı ve mescidi bulunan İnce Minareli Medrese, Türk-İslam sanatının en önemli eserleri arasında sayılıyor. Medrese, taç kapısı, çini süslemeleri, geometrik ve bitkisel motifli taş işlemeleri ile ziyaretçilerine tarihte yolculuk yaptırıyor.
Anadolu’nun ilk üniversiteleri arasında gösterilen medresenin özellikle Ayetel Kürsi yazılı 22 metre çapındaki kubbe eteği ve Yasin ile Fetih surelerinin yer aldığı zengi düğümlü taç kapısı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Medrese hazırlanan proje çerçevesinde Vakıflar Genel Müdürlüğünce restore edilecek.
– Çalışmalar bir yılda tamamlanacak
Konya Vakıflar Bölge Müdürü Yılmaz Kılınç, Konya’daki Sahib Ata Külliyesi, İnce Minareli Medrese ve Şerafettin Camisi’nde Vakıflar Genel Müdürlüğünce başlanan restorasyon çalışmalarının devam ettiğini söyledi.
Kılınç, İnce Minareli Medrese’nin Anadolu Selçuklu Devleti’nin en önemli eğitim kurumlarından biri olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

“İnce Minareli Medrese, dini ve fen ilimlerinin okutulduğu bir medrese. Bu medresenin en önemli özelliği taç kapısı. Taç kapısının Anadolu ve İslam coğrafyasında benzeri yok. Mescidin minaresi çift şerefeli uzun ve tuğladan yapılmıştır, ismini buradan almıştır. Medresenin minaresi 1901’de yıldırım çarpması sonucu yıkılmıştır. Restorasyon çalışmaları kapsamında minare ile ilgili de gerekli çalışmaları yapıyoruz. Statik hesapları yapıyoruz, sonuçlara göre minarenin yıkılan kısmının orijinaline uygun yapılması yönünde karar verilecek.”
Taç kapıda bitkisel ve geometrik motifler olduğunu hatırlatan Kılınç, kapıda Yasin ve Fetih surelerinin yer aldığını söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan restorasyonda zemin etütlerinin de yapıldığını vurgulayan Kılınç, “Medresenin iç kısmındaki duvarlarda ve çinilerde çimento, metal, beton katkılı uygulamaları kaldırdık. Dış kısımda da temel boyutlarının durumuna yönelik kazılar yapıldı. Tüm verileri topladık. Uygulamaya yönelik projemiz de hazır. Yakında imalatlara başlayacağız. Bu eserimizi de 1 yıl içinde Konya’mıza yeniden kazandıracağız.” dedi.
Kılınç, yaklaşık 800 yıldır ayakta olan medresenin statik problemleri giderilerek nesilden nesile ulaşmasını hedeflediklerini sözlerine ekledi.