DOLAR 41,1072 0,51%
EURO 47,8180 0,57%
ALTIN 4.481,50-0,02
BITCOIN 46444302,30%
Diyarbakır
33°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Amed Sağlık Platformu’ndan Anlamlı 17 Nisan Çağrısı

Amed Sağlık Platformu’ndan Anlamlı 17 Nisan Çağrısı

Her yıl 17 Nisan’da anılan "Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü" kapsamında Amed Sağlık Platformu, sağlık emekçilerine yönelik artan şiddete dikkat çekmek ve çözüm önerilerini paylaşmak üzere bir basın açıklaması düzenledi

ABONE OL
17 Nisan 2025 13:35
Amed Sağlık Platformu’ndan Anlamlı 17 Nisan Çağrısı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

17 Nisan 2025 13:35


Kaynak: BİLAL DALGIÇ

Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Poliklinik Girişinde gerçekleştirilen açıklamaya Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Veysi Ülgen, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyeleri ile çok sayıda hekim ve sağlık çalışanı katıldı.
Basın metnini SES Sekreteri Eylem Kaya Eroğlu okudu. Eroğlu’nun aktardığı açıklamada, sağlık emekçilerinin giderek ağırlaşan çalışma koşullarına ve sağlık sisteminin yapısal sorunlarına vurgu yapıldı. Açıklamada ayrıca, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin sadece fiziksel değil, ekonomik ve psikolojik yönleriyle de yaygınlaştığına dikkat çekildi.
“Sağlıkta Şiddetin Kaynağı Mevcut Sistem”
Açıklamada sağlık sisteminde yaşanan yapısal çöküşün, sağlık emekçileri üzerindeki baskıyı artırdığına işaret edilerek, “Yıpranıyoruz, yıpranma hakkı alamıyoruz. Ücretlerimiz giderek eriyor. Daha çok çalışmaya, daha çok nöbet tutmaya zorlanıyoruz. Personel eksikliği giderilmiyor, iş güvencemiz yok” ifadeleri kullanıldı.
Sağlık hizmetlerinin ticarileştirilmesine dikkat çekilen açıklamada, “Şiddet, ‘sağlıkta dönüşüm’ adı altında yürürlüğe sokulan, sağlık hizmetlerini metalaştıran sistemin bir sonucudur. Artık sağlık hizmeti almak zorlaştı, randevular sanal kuyruklara dönüştü, muayene süresi 5 dakikaya kadar indi. Bütün bu aksaklıkların sorumlusu sağlık emekçileriymiş gibi gösteriliyor” denildi.
Şiddet Sadece Fiziksel Değil, Ekonomik ve Siyasal Boyutlu
Platformun açıklamasında, şiddetin yalnızca hasta ve hasta yakınlarından gelen fiziksel saldırılarla sınırlı kalmadığına, yöneticilerin uyguladığı mobbing, ekonomik zorluklar ve siyasal baskıların da sağlık emekçileri üzerinde birer şiddet unsuru olduğuna vurgu yapıldı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“İşyerlerinde liyakatsiz yöneticilerin uyguladığı mobbing, muhalif sendika üyelerine yönelik siyasal baskılar, ekonomik darboğaz; hepsi birer şiddet biçimi. Bu baskılarla yaşamak zorunda bırakılan biz sağlık emekçileri, yalnızca mesleki değil, insani bir mücadele veriyoruz.”
“Toplumsal Şiddet Kültürüne Karşı Birlikte Mücadele Etmeliyiz”
Platform, sağlık alanında yaşanan şiddetin, Türkiye’de giderek normalleşen genel bir şiddet kültürünün parçası olduğuna da dikkat çekti. Açıklamada, kutuplaştırıcı siyasetin, ekonomik yoksulluğun ve ayrıştırıcı dilin toplumu derinlemesine etkilediği belirtilerek, “Toplumda yaratılan kamplaşma beraberinde şiddeti üretiyor. İnsanlar sistemle mücadele etmek yerine öfkesini en yakındaki sağlık emekçisine yöneltiyor” denildi.
Bu nedenle sağlıkta şiddete karşı mücadelenin yalnızca sağlık emekçilerini değil, tüm toplumu ilgilendiren, bütünlüklü bir mücadele olduğu vurgulandı.
Çözüm Önerileri ve Talepler
Amed Sağlık Platformu açıklamasında, sağlıkta şiddetin önlenmesi için yapılması gerekenler tek tek sıralandı. Talepler arasında şunlar yer aldı:
• Sağlıkta şiddet yasasının bir virgül dahi değiştirilmeden kabul edilmesi
• Sağlık emekçilerine güvenli çalışma ortamlarının sağlanması
• Meslek gruplarını hedef gösteren yayınlara karşı yasal denetimlerin artırılması
• “Sağlıkta Dönüşüm” programının terk edilerek, koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği bir sistemin inşa edilmesi
• İdarecilerin liyakat esasına göre çalışanlar tarafından seçilmesi
• Toplumsal farkındalık kampanyalarının başlatılması
• Eğitim müfredatlarına insan hakları ve demokrasi temelli içeriklerin eklenmesi
“Şiddeti Kabul Etmiyoruz, Etmeyeceğiz!”
Açıklamanın sonunda, yaşamını şiddet sonucu yitiren sağlık emekçileri anılarak, özellikle 17 Nisan’ın simgesel önemi vurgulandı. 2012 yılında görev başında öldürülen Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıldönümüne atıf yapılarak, şiddete karşı mücadele çağrısı bir kez daha yinelendi:
“Şiddetin olağanlaştırılmasına izin vermeyeceğiz. Bu sağlık sistemini kabul etmiyoruz. Halkımızla birlikte, insanca yaşanacak bir sağlık sistemi için mücadelemizi sürdüreceğiz. Dr. Ersin Arslan’ın şahsında kaybettiğimiz tüm sağlık emekçilerini saygıyla anıyoruz.”

gazetedetay

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP