0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Tarihin uzunca bir dönemi ile birlikte özellikle Türklerin Anadolu’yu yurt edinmelerindeki en önemli tarihi tanığı olan ve sinesinde o döneme ait izleri 1000 yıldır büyük bir özenle koruyan Ahlat, Doğu ve Güneydoğu illerinin yanı sıra yurt içi ve yurt dışından yıl içinde binlerce ziyaretçi akını gerçekleşmeye başladı.

Ahlat tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bunların başında M.Ö. 2.025 yılında Mezopotamya’da kurulmuş Asurlular gelir. Daha sonra M.Ö. 900 yılında doğudan gelerek Ahlat’a hâkim olan Tuşba (Van) şehrini başkent olarak kullanan Urartular gelir. Bölge M.Ö. 6. yüzyıldan itibaren Medler’in hakimiyetine geçmiş akabinde de Persler Ahlat ve çevresinde egemenlik kurmuştur. O dönemde Anadolu topraklarında görülen Makedonya Kralı Büyük İskender bütün bu bölgeleri hakimiyeti altına almıştır.

Ahlat, bilindik mezar taşları yerine mimari harikası olan, eşsiz güzellikteki mezar taşlarına ev sahipliği yapıyor. Ahlat aynı zamanda Kubbetü-l İslam unvanını almış şehirlerden biri olama özelliği taşıyor.

Ahlat Selçuklu Mezarlığı hakkında bilgi

Orta Çağ Türk mimarisi özellikleri taşıyan bu mezarlar gerçek bir anıt niteliğinde ve UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor. Dünyanın en büyük Türk-İslam mezarlığı olan Ahlat Selçuklu Mezarlığı, 210 dönümlük bir alana yayılmış durumda. Adeta bir açık hava müzesini andıran mezarlıkta, sekiz binden fazla anıt mezar taşı yer alıyor. Oda tarzı yer altı mezarlarının da bulunduğu mezarlıkta, mezar taşları süslemelerle kaplı ve normal taş ölçülerinden çok daha büyük.

Hatta bazı mezar taşlarında geometrik motifler ve farklı süslemeler de yer alıyor. Büyük bir alanda süslü ve oldukça yüksek olan mezar taşları arasında tarihe yolculuk etmek, soğuk havanın ve karlarla kaplı dağların arasında keşifler yapmak sizi bambaşka bir Bitlis ile tanıştıracak.