0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Uzunluğu 5 bin 200 metre olan ve restorasyon çalışmaları devam eden tarihi surlar, 10-12 metre yüksekliği ve 3-5 metre genişliği ile Diyarbakır’ın kültürel zenginliğini simgeliyor. Ancak bu muazzam eserler, sadece tarih severlerin değil, selfie tutkunlarının da ilgisini çekiyor. Yaz kış, yağmur çamur demeden surlara tırmanan selfie meraklıları, tehlikeli durumlarla karşı karşıya kalıyor.

Geçtiğimiz günlerde, tarihi surların yüksek noktalarına tırmanan bir çocuğun düşmesi sonucu ağır yaralanması, bu tehlikeli eğilimin ne kadar ciddi sonuçlara yol açabileceğini bir kez daha gösterdi. Çocuklar, gençler ve yetişkinlerin tarihi surlara tırmanarak çektikleri selfie fotoğrafları, tehlike unsuru taşımasıyla dikkat çekiyor.

Diyarbakır’ın tarihi surları, sadece kültürel bir miras olmanın ötesinde, aynı zamanda kentteki yaşamın bir parçasını oluşturuyor. Ancak buna rağmen, güvenlik kurallarına uymadan surlara tırmananlar, hem kendi sağlıklarını hem de tarihi dokuyu riske atıyorlar. Yetkililer, bu tehlikeli eğilime karşı farkındalık oluşturarak ve gerekli güvenlik önlemlerini alarak ziyaretçilere sorumluluk bilinci aşılamaya çalışıyor.

Özellikle çocukların ve gençlerin sıklıkla tercih ettiği bu tehlikeli eğilim, sadece yerel bir sorun olmaktan öte, kültürel mirasın korunması ve sürdürülebilirliği açısından ulusal ve uluslararası düzeyde bir endişe kaynağı haline gelmiş durumda. Gelecek nesiller için tarihi mirasın korunması adına alınacak önlemler, sadece ziyaretçilerin değil, aynı zamanda yerel yönetimlerin ve yetkililerin sorumluluğunda.

Ancak, tarih ve kültür zengini Diyarbakır’da surların bu tehlikeli selfie akımına karşı korunması için atılacak adımların, sürdürülebilir ve bilinçli turizmi teşvik etme potansiyeli de bulunuyor. Bu çerçevede, sadece güvenlik önlemleri değil, aynı zamanda bilinçlendirme kampanyaları ve eğitim programları ile ziyaretçilere tarihi mirasa saygı konusunda farkındalık kazandırmak da önem arz ediyor.