0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Açıklamada, çatışmalı sürecin toplum üzerindeki ağır etkilerine, çözüm sürecine dair umutlara ve devam eden hak ihlallerine dikkat çekildi.

“Toplumun Büyük Kısmı Barış İçin Umutlandı”

Yılmaz, üç ay önce  Abdullah Öcalan’ın örgüte yaptığı silah bırakma ve fesih çağrısının, barış umutlarını yeniden yeşerttiğini belirtti. PKK’nin 5-7 Mayıs 2025 tarihlerinde düzenlediği kongrede fesih kararı alarak silahlı faaliyetlerine son verdiğini hatırlatan Yılmaz, “Bu gelişme, Kürt meselesinin demokratik yollarla çözümü ve kalıcı toplumsal barış için yeni bir dönemin başlangıcıdır” dedi.

“Halkta Belirsizlik ve Endişe Hakim”

İHD açıklamasında, barış sürecine yönelik olumlu gelişmelere rağmen, hükümetin henüz bir yol haritası açıklamaması nedeniyle kamuoyunda belirsizlik yaşandığı belirtildi. Devam eden askeri operasyonlar, kayyım atamaları, siyasi ve sivil toplum aktörlerine yönelik baskılar, sürecin geleceğine dair kaygıları artırıyor.

“Hak İhlalleri Sürüyor”

Son üç ayda yaşanan hak ihlallerine ilişkin öne çıkan başlıklar şöyle sıralandı:

• Çatışmasızlık çağrılarına rağmen süren askeri operasyonlar ve özel güvenlik bölgesi uygulamaları, can kayıplarına yol açtı.
• Belediye başkanlarına yönelik kayyım atamaları 2016’dan bu yana kesintisiz devam ediyor.
• Siyasetçi, gazeteci, öğrenci ve STK temsilcilerine yönelik yargı baskısı arttı.
• Hapishanelerde mahpus haklarının askıya alındığı ve sağlık hizmetlerine erişimin engellendiği gözlemlendi.
• İktidar yanlısı bazı medya organlarının ayrıştırıcı dili süreci olumsuz etkiliyor.

“Toplumsal Barış İçin Şeffaf ve Samimi Adımlar Şart”

Yılmaz, barışın yalnızca teknik mutabakatlarla değil, toplumun içinden gelen samimi bir iradeyle inşa edilebileceğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Barış, adaletle birlikte gelen bir yeniden inşa sürecidir. Hakikatler ortaya çıkarılmadan, adalet onarıcı bir kimlikle tesis edilmeden kalıcı barış mümkün değildir. Bu nedenle, barışa dair beyanlar oyalama amacı taşımamalı, şeffaf adımlarla desteklenmelidir.”

“Devlet Kürt Gerçeğiyle Yüzleşmeli”

Açıklamada, Cumhuriyet tarihi boyunca Kürt halkına yönelik inkâr ve asimilasyon politikalarının devlet tarafından kabul edilmesinin, çözüm sürecinin sağlıklı ilerlemesi açısından hayati olduğu vurgulandı. Ayrıca, barışın yalnızca Kürt halkı için değil, tüm Türkiye toplumu için hayati bir gereklilik olduğu belirtildi.

“Barış İçin Şimdi Cesaret Zamanı”

İHD Diyarbakır Şubesi, tüm toplumsal kesimlere barışın öznesi olma çağrısında bulundu:

“Bugün barış için cesaret göstermezsek, yarın bir kez daha insanları mezarlara uğurlar, sessizliğimizin bedelini gelecek kuşaklara ödetiriz. Artık beklemenin değil, somut adımların zamanıdır.”

İHD, siyasi aktörleri, toplumsal hareketleri, akademisyenleri, kanaat önderlerini ve vicdan sahibi yurttaşları, barış sürecine sahip çıkmaya çağırdı.