DOLAR 41,1142 0,54%
EURO 47,8590 0,60%
ALTIN 4.483,040,01
BITCOIN 4576698-0,34%
Diyarbakır
37°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Diyarbakır’da uyuşturucuya karşı ”Şiyar Be” platformu kuruldu

Diyarbakır’da uyuşturucuya karşı ”Şiyar Be” platformu kuruldu

Diyarbakır’da uyuşturucuyla mücadele için kurulan “Şiyar Be! Uyuşturucu Platformu sümerbank yerleşkesinde başlattığı yürüyüşle kendini deklare etti.

ABONE OL
26 Nisan 2025 15:26
Diyarbakır’da uyuşturucuya karşı ”Şiyar Be” platformu kuruldu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

26 Nisan 2025 15:26


Kaynak: NURETTİN FİDANCAN

Demokratik kurumların öncülüğünde hayata geçirilen platform, Sümer Park’ta gerçekleştirilen etkinlikte tanıtıldı.

 

Sümerbank yerleşkesinde başlayarak yedi kardeşler burcunda sona eren yürüyüşte platformun eş sözcüsü Murat Kan, uyuşturucu, fuhuş ve ahlaki çöküntüye karşı hep birlikte mücadele çağrısında bulunarak, bu sorunların yalnızca bireysel değil, sistemsel olduğunu belirtti. Kan, ‘Madde bağımlılığı, fuhuş ve yozlaşma gibi sorunları sistemin birer saldırı aracına dönüştürüp etkin bir şekilde kullanır. Bu sorunlar, bireyin sadece kendisini değil, toplumsal dokuyu da bozarak toplumun direncini kırar. Uyuşturucu ve fuhuş, toplumu içten çürüten kapitalizmi ve egemenleri besleyip büyüten kullanışlı araçlardır. Bu araçlarla, toplumun tüm kesimlerini etkileyerek toplumsal bütünlük parçalanır’ ‘dedi.
Kan’ ‘Uzun yıllardır halkımız 7’den 70’e kadınından gencine bir bütün olarak ahlaki çürütme ve yozlaştırma saldırılarına maruz kalmaktadır. Bu sistemli saldırılar, toplumu kendi değerlerinden koparıp sistemin tahakkümü altına alırken bireyleri de ahlaki değerler ve politik tutumdan uzaklaştırır. Kapitalist sistem; bilinçsiz, benliğine yabancılaşmış, parçalanmış ve zayıflatılmış bir toplum hedefler. Çünkü parçayı istediği şekilde yönetmek bütünü yönetmekten daha kolaydır. Böylece bireyler, düşünme yetilerini kaybeder, sistemin dayattığı kişilik ve ilişki biçimlerine mecbur edilir!
Zehirli bu sistem, toplumun güçlü yanlarına saldırmakla birlikte zaaflarını da hedef alır. Madde bağımlılığı, fuhuş ve yozlaşma gibi sorunları sistemin birer saldırı aracına dönüştürüp etkin bir şekilde kullanır. Bu sorunlar, bireyin sadece kendisini değil, toplumsal dokuyu da bozarak toplumun direncini kırar. Uyuşturucu ve fuhuş, toplumu içten çürüten kapitalizmi ve egemenleri besleyip büyüten kullanışlı araçlardır. Bu araçlarla, toplumun tüm kesimlerini etkileyerek toplumsal bütünlük parçalanır.

Madde Bağımlılık yaşı 9’a düştü

Uyuşturucu ile mücadele, bireysel çabaların ötesinde, toplumsal birliktelikle karşı duruş hattı oluşturmayı gerektirir. Kapitalist sistem uyuşturucuyu bir silah olarak kullanır; gençliği hedef alır, toplumu ahlaki değerlerden koparıp apolitik iradesiz bir topluma dönüştürmek için bu bağımlılığı yaygınlaştırır. Kurdistan’daki uyuşturucu madde bağımlılık yaşının 9’a kadar düşmesi, bu sorunun yalnızca bireysel bir sorun olmadığını, bir sistem sorunu olduğunu açıkça göstermektedir.
Uyuşturucu gibi fuhuşta insanın ve toplumun onuruna karşı işlenmiş en büyük suçlardan biridir. Kapitalist sistem, insan bedenini bir “meta” haline getirirken, bu yozlaşmayı doğal bir durum gibi sunar. Fuhuşa karşı mücadele, yalnızca cezai tedbirlerle değil, onun kökenine inen bir dönüşümle mümkün olur. Bu dönüşüm, yoksulluğu, eğitimsizliği ve insanları çaresizliğe sürükleyen sistemi hedef almalıdır. Çünkü fuhuş, bir tercih değil, çaresizliğin dayattığı bir sonuçtur. Ancak biz bu durumu kabul etmiyoruz ve etmeyeceğiz. Topluma çağrımızdır: Madde bağımlılığı ve fuhuşla mücadele bir birey ya da aile meselesi değildir, bu toplumun vicdanı ve geleceği meselesidir.
Toplumun temel sorunlarından biri de, örgütsüzlüktür. Doğru temelde örgütlenmiş toplumlar, bu tür kangrenleşmiş sorunlarını çözebilir. Ancak, bir araya gelemeyen toplumlar savunmasız kalır, sürekli egemenlerin kirli politikalarına maruz kalır.
Özgürlük, kişinin veya toplumun kendi değerlerini yeniden inşa etmesinden geçer. Toplum, üretken, kendisiyle barışık ve bir aradalığı başardığında hem bireysel hem de toplumsal sorunların çözümü mümkün olur. Bu değerler, yalnızca bireyin değil, toplumun tamamının geleceğini belirler. Toplum ancak kendi değerlerini yaşatarak kendisi olabilir ve kendisini savunabilir.
Uyuşturucu, yoksulluk, fuhuş ve yozlaşma gibi sorunlar, yalnızca bireysel değil, sistemsel bir sorundur. Bu sorunların çözümü, bireysel bilinçlenmeden öteye geçerek toplumsal örgütlülüğün sağlanmasını gerektirir. Toplumsal inşa süreci, ahlaki değerler temelinde yeniden örgütlenmeyi, gençliğin ve toplumun yeniden kendisi olmasını zorunlu kılar.
Bu çağrı herkesi sorumluluğa davet ediyor!
Gençler, Kadınlar! Bizler, bu mücadelenin öncü gücüyüz. Geleceğimizi özgürlüğümüzü elimizden alan uyuşturucuya hep beraber hayır diyelim….
Aileler! Çocuklarımızı bu zehirli sistemin pençelerinden kurtarmak bizim en temel görevimizdir. Örgütlenerek bu zehirli çarkı boşa çıkarabiliriz…
Demokratik Kitle Örgütleri; Hepimiz bu sorunu çözmede sorumluyuz. Varlık nedenimiz toplumsal sorunları çözmek ise o zaman şimdi hep beraber mücadeleye!
Özcesi hepimiz sorumluyuz!
Hep beraber ahlaki değerler üzerine inşa edilmiş bir toplum oluşturabiliriz.
Bu karanlığı yenmek bizim elimizde. Çünkü toplumun kaybettiği değerler, bizlerin sessizliğiyle yok olmaktadır. Bu sessizliği birlikte bozalım ve özgür geleceği birlikte inşa edelim!
Örgütlenelim, bilinçlenelim, özgürleşelim.

gazetedetay

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP