0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Suriye devrimi vermiş olduğu mücadele ile geçtiğimiz hafta Pazar günü nihayete erdi. Yıllar süren mücadelenin ardından devrik lider Beşşar Esad’ın ülkeyi terk etmesi ile sonuçlanan devrim sonrası ülkenin yeniden siyasi ve ekonomik olarak ayağa kaldırılması en büyük sorunlardan biri oluyor. Alt ve üst yapısı tamamen çökmüş, iktisadi faaliyetleri sarsılmış Suriye için en büyük handikaplardan biride siyasi geçiş süresinin nasıl olacağı. Birçok farklı bileşenin bulunduğu devrimde söz sahibi ve ana ağırlıklı yapıların nasıl uzlaşacağı ve geçiş sürecinin sancısız bir biçimde gerçekleşmesi gerçekleşen devrim kadar büyük önem arz ediyor.

Şimdilik devrimin ana omurgasını oluşturan HTŞ, zulüm rejiminden kalan devlet sistemini yeniden ayağa kaldırmakta nasıl rol oynayacağı merak ediliyor. HTŞ öncülerinin açıkladığı demokratik geçiş ve demokrasi ile yeniden inşa edilmesi planlanan devlet kurumları ilerleyen süreçte sivil yapılara devir edilmesi gündemde.

Birçok uluslararası aktörün bulunduğu Suriye coğrafyasında egemenliğin devrim güçlerince Suriye halkına teslim edileceğine dair açıklamalar, yeni yönetim ve söz konusu uluslararası aktörler arasında nasıl bir gerilime veya ilişki düzenine neden olacağı merak ediliyor. Rusya ve İran Esad rejimi tarafından ülkede başat aktör olarak bulunuyordu. Devrim ile birlikte Rusya bütün askeri güçlerini çekeceğini belirtirken, İran ise devrim nedeni ile büyük güç kaybettiği Suriye’de yeni yönetime olan görüşlerini dini lider Hamaney’in “Suriye’nin gençleri yeniden harekete geçecek” açıklaması ilerleyen süreçte oluşabilecek siyasal ve askeri sorunların ipuçlarını veriyor.

Öte yandan ABD’ni yeni Başkanı Trump’ın Suriye’ye olan bakış açısı ise tamamen çekilmek olduğu uluslararası basına yansımış durumda. Pentagon ekibi ve Trump arasında görüş farklılıkları da bir diğer sorun oluyor. Zira YPG’nin desteklenmeye devam edileceğine dair açıklamalar söz konusu. ABD tarafından yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere ABD’nin Suriye’ye olan tutumu ikilemde olduğu görülüyor.

Türkiye’nin devrim güçlerini desteklemesi ve Suriye’nin devrim güçleri tarafından demokratik biçimde yönetilmesinin arzu edildiği resmi kanallardan yapılan açıklamalardan görülüyor. Ayrıca Türkiye’nin PYD’ye olan tutumu nedeni ile ABD ile Türkiye arasındaki ayrışmaya neden oluyor.

Esad rejimi ve YPG tarafından binlerce insanın düşüncesinden ve inancından dolayı tutsak edilerek zulüm altında olduğu açık bir gerçek. Suriye’de tutsak edilen mazlumların özgürlüğüne kavuşması önemli noktalardan biri oluyor.

Suriye’de taşların yerine oturması kuşkusuz zamana ve koşullara bağlı olacağı açık bir gerçektir. Bir bütün halinde mi yoksa parçalar halinde yönetileceği, saf dışı kalan Rusya ve İran’dan ziyada ABD ve Türkiye arasında yapılacak uzlaşıya dayandığı görülüyor.