0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Diyarbakır’da sabah namazı için camiye giden imam Ramazan Demir, cami önünde ateş yakan bir grup gençle tartıştı. Tartışmanın ardından kimliği belirsiz bir genç, imam Demir’e bıçakla saldırdı. İmam Demir, kendisini korumaya çalışırken elinden ve karnından yaralandı.
Diyanet-Sen’den tepki
Olay sonrası Diyanet-Sen, Diyarbakır İl Müftülüğü önünde konuyla ilgili bir basın açıklaması yaptı. Açıklamaya birçok imam katıldı. Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ömer Evsen tarafından okunan basın açıklamasında, din görevlilerine yönelik şiddetin kabul edilemez olduğu vurgulandı.
“Ramazan hocamız yalnız değildir!”
Evsen, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Ramazan Hocamız yalnız değildir! Din görevlileri toplumun önderi, yol göstereni, peygamber mesleğinin varisleridir. Toplumda kardeşlik bilincinin oluşması, beraberliğimizin tesisi için gece gündüz demeden çalışan din görevlilerimiz mesai mefhumu gözetmeden günün 24 saati görev yapmaktadırlar. Son yıllarda kamu görevlilerine yönelik şiddetle sürekli karşılaşıyoruz. Doktor, hemşire, öğretmen, din görevlisi fark etmeksizin her yıl yüzlerce şiddet vakası ile karşı karşıya kalıyoruz. Bu yıl içinde şiddete maruz kalan din görevlileri basına konu olmakla birlikte, bu şiddet konusu hassasiyetle işlenmemektedir. Din görevlisi üvey evlat muamelesi görmektedir. Herhangi bir iş kolundaki memura yönelik şiddetle ilgili kurumlar ayağa kalkmakta, günlerce en üst seviyede konu canlı tutulmakta ve yasal düzenlemeler yapılmaktadır. Ancak konu din görevlisi olunca, herkes kör, sağır ve dilsizi oynamaya başlamaktadır. Kimse olayın vahameti boyutuna dahi yanaşmamaktadır. Bu güne kadar şiddet gören din görevlisine geçmiş olsun diyen bir idareci görülmüş değildir.”
“Şiddet kader haline gelmemeli”
Evsen, konuşmasında din görevlilerine yönelik şiddetin kabul edilemez olduğunu belirterek, “Şiddet kader haline gelmemeli, diğer kurumların personeline yönelik şiddet ne kadar sorunlu bir durumsa, devletin en önemli ve en kutsal vazifelisi olan din görevlilerine şiddet asla kabul edilmemeli ve bu gidişe dur denmelidir. Mecliste bekleyen yasal düzenlemenin kapsamı genişletilerek sadece bazı gruplar değil, tüm memurlara yönelik şiddete karşı personel güvence altına alınmalıdır.”
“Din görevlisi yalnız değildir!”
Evsen, “Din görevlimiz Ramazan Demir, önceki gün sabah namazına giderken cami çevresinde ateş yakmış olan bir grubu uyarmış, daha sonra bu kişi veya kişiler tarafından kesici ve delici aletle ölümcül darbelerle yaralanmıştır. Hocamız, çevreden gelenler tarafından hastaneye yetiştirilmesine rağmen ciddi manada kan kaybı yaşamıştır. Saldırgan kaçmış deniyor, kayıp deniyor. Öldürmeyen Allah öldürmüyor, Allah Hocamızı ailesine ve camiamıza bağışladı. Lakin hocamızı korumayan bir yasal zemin var. Kendisini sahiplenmeyen devlet erkanı var. Geçmiş olsun denilmek için başka mesleklerden mi olmak lazım? Bu ikilik neden? Soruyoruz!”
“Saldırganlar bir an önce bulunmalı”
Evsen, konuşmasının sonunda şunları ekledi: “Din görevlisi yalnız değildir. Din görevlisi sahipsiz değildir. Bugün burada hepimiz Hocamız Ramazan Demir’e yapılan saldırıyı tel’in etmek için toplandık. Saldırgan bir an önce bulunsun, yargı önüne çıkarılsın. Kamu vicdanı rahatlatılsın. Ramazan hocamız yalnız değildir. Ramazan hocamız sahipsiz değildir. Bu olay aydınlatılıp suçlu yargı önünde en ağır ceza ile cezalandırılmalıdır. Diyanet-Sen, hem adli hem idari olarak konunun takipçisi olacaktır. Artık tüm memurlarla birlikte din görevlisini de koruyan yasalar yapma zamanı değil mi? Daha ne kadar bekleyeceksiniz? Bu menfur eylemi yapan kim olursa olsun, yargı önünde hesap vermesi için en güçlü şekilde tüm din görevlileri olarak hocamızla dayanışıyor ve bu menfur olayı lanetliyoruz. Suçluların bulunmasını bekliyor ve istiyoruz.”