0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Şeyh Said’in torunu olan ve Saadet Partisi’nin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Avukat Muhammed Sabır Fırat, dedesinin idam edildiği meydanda düzenlediği basın açıklamasıyla seçim çalışmalarına start verdi.

Saadet Partisi’nin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Avukat Muhammed Sabır Fırat yaptığı basın açıklmasında ”Diyarbakır’ın su ve ekmeğe olan ihtiyaç gibi adalete, dürüstlüğe ve hizmete ihtiyacı olduğu aşikârdır”dedi.
Saadet Partisi’nin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Avukat Muhammed Sabır Fırat ”Rahman ve rahim olan Allah’ın ismiyle hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.Selam, muhabbet ve hayrı istemektir ve aramızdaki kardeşlik ve dayanışma bağıdır.Şeyh Said meydanının hemen yanı başında Şeyh Efendi ve dava arkadaşlarınındefnedildiği yerde okuduğumuz Fatiha’nın ardından tüm Diyarbakırlılara selam ve
hürmetlerimi sunuyorum. huzurunuzda 31 Mart Yerel Seçimleri dolayısıyla Diyarbakır Büyükşehir
Belediye Başkanlığı Saadet Partisi adayı olarak bulunuyorum. Aziz hemşerilerim Diyarbakır’ın su ve ekmeğe olan ihtiyaç gibi adalete, dürüstlüğe ve hizmete ihtiyacı olduğu aşikârdır.
Siyasetin merkezi Diyarbakır, siyasi çekişmeler sebebiyle hizmetten mahrum kalmıştır. Diyarbakır sadece sekiz yıllık kayyım yönetimi sürecinde değil öncesinde de Takrir-i Sükûn Kanunu, Şark Islahat Planı, Bölge Müfettişlikleri, OHAL Bölge Valilikleri uygulamaları neticesinde benzer politikalara maruz kalmıştır.Diyarbakır’ın on senelerdir maruz kaldığı kaderi iradelerimiz ile değiştirme gayretindeyiz. Bizler, ev sahibi olarak Diyarbakır’ı kayyımla, hendekle, baskıyla, particilikle, kavga haliyle değil; olması gerektiği gibi tarihi, kültürü, kardeşliği ve
samimiyeti ile yaşatma gayesindeyiz. Diyarbakır’ın ihtiyaçları iki kutup arasında sıkışmış bir halde yeni bir yolu aramaktadır. Diyarbakırlının ekmeğine göz diken iktidara ve rant odaklarına karşı ekmek kavgası
veren halkımıza umut olmak için çalışacağız. Halkın hakkını savunan, vatandaşları
yerel yönetim sürecine dahil eden, milletin ekmeğini ve emeğini kollayan bir
belediyecilik anlayışı getireceğiz. Diyarbakır’a hakkını teslim etmek için iki ana politikamız olacak. İlki ekmek hakkı.
Diyarbakır’ın sanayisinin geliştirilmesi, ticari ağının oluşturulması, istihdam olanaklarının arttırılması, tarım, hayvancılık ve turizm gibi olanaklarının geliştirilmesi üzerinde duracağız. İkinci olarak ise sosyal ve kültürel haklar üzerinde durarak yerel yönetim olarak kimliklerimizi ve şahsiyetlerimizi yaşatacağız. Diyarbakır’ın susturulmaya çalışılan sesi ve ihtiyaçları ifrat ve tefrit arasında sıkışmıştır. İfrat ve tefrit arasına hapsolan sesimizi bu uçlardan arındırmak mümkün olsun diye bugün yeni bir yol sunarak aday bulunmaktayız. Hiçbir yerden emir
almayan, ikinci ve gizli bir planı olmayan, halk odaklı bağımsız, demokratik ve çok sesli bir riyaset dönemimiz olacak. Diyarbakır’ın kaybedecek bir 5 yılının daha olmadığını bildiğimizden “Daha iyi bir yaşam senin hakkın Diyarbakır” diyerek yola koyulduk.
Halkın sesi hakkın sesidir şiarını benimseyip, Bakara 131’de ifade edildiği gibi Rabbimizden başkasına teslim olmayacağız. “Rabbi ona dedi ki, teslim ol; o da dedi ki, alemlerin rabbine teslim oldum.” Bizler, özgürlüğümüzü haktan başkasına teslim etmeyeceğimizin sözünü vererek halkımıza yeni bir yol açma gayretinde olduğumuzu ilan ediyoruz”dedi.